Türkiye Barolar Birliği Dergisi 142.Sayı
128 Ceza Muhakemesi Hukukunda Beden Muayenesi ve Vücuttan Örnek Alma hâkimin kararı yirmidört saat içinde onaylamaması halinde, delil huku- ka aykırı yöntemler ile elde edildiğinden hükme esas alınamaz ve ispat vasıtası olarak kullanılamaz. 92 Nihayetinde alınan örnekler sadece o olay için verilen karar doğrultusunda ve sadece o olayın ispat edilmesi için kullanılabilir (hususilik kuralı). Yetkili makam kararına bağlı olarak bel- li bir suçun ispatı için vücuttan alınan örneklerin başka bir suçun ispatı için kullanılması gerekiyorsa yeni bir hâkim kararı alınmalıdır. 93 Hu- kuka aykırı delillerin kullanıldığının tespiti halinde, CMK’nın 141’inci maddesinde yer alan açık düzenleme karşısında, hukuka aykırı koruma tedbiri uygulanması nedeniyle tazminat istenemeyecek olup ilgililerin genel hükümlere göre tazminat ile sorumlu tutulması mümkündür 94 SONUÇ Beden muayenesi ve vücuttan örnek alınması, maddi gerçeğe uygun hükmün verilmesi için gerekli olan delillerin hukuka uygun yöntemlerle elde edilmesinin yanında, kişinin vücut bütünlüğüne ve temel haklarına yönelik bir müdahaleyi de içerdiğinden çok yönlü ola- cu kullandığı yönündeki duyumlar üzerine, Hatay Cumhuriyet Başsavcılığının 30.07.2013 tarih ve 2013/10427 soruşturma numaralı evrakında Cumhuriyet savcı- sının yazılı kararıyla CMK’nın 75/1. maddesi gereğince sanığın vücudundan idrar örneği alınmasına karar verildiği, ancak kararın yasal sürede hâkim veya mahke- me onayına sunulmadığı, bu haliyle Cumhuriyet savcısının kararının hükümsüz kaldığı ve elde edilen bulguların delil olarak kullanılmasının mümkün bulunma- dığı, Anayasanın 38/6, CMK’nın 206/2-a, 217/2. maddeleri gereğince hükme esas alınamayacağı, hukuka uygun olarak elde edilmeyen bu delil dışında sanığın üze- rine atılı suçu işlediğine dair başkaca delil bulunmaması karşısında, sanığın beraatı yerine yazılı gerekçelerle mahkûmiyetine karar verilmesi, bozmayı gerektirmiştir. 92 Centel/Zafer, s.276. Yargıtay 2. CD.’nin 10.04.2013 tarih ve 2012/21976 E. , 2013/7760 K. sayılı kararı Somut olayda suça konu otomobil içinde bulunan eldiven üzerinde hâkim kararı olmaksızın moleküler genetik inceleme yapılıp elde edilen DNA analiz sonucu- nun arşive alındığı, suç tarihinden sonra başka bir soruşturma nedeniyle sanığın DNA analizinin yapılıp arşivde sorgulama yapıldığında daha önce arşive alınan DNA analiz sonucu ile sanığın DNA analiz sonucunun aynı olduğunun, buna göre aracı çalan kişinin sanık olduğunun tespit edildiği, bu suretle kanuna aykı- rı olarak elde edilen delilin, Anayasa’nın 38. maddesine 03.10.2001 tarih ve 4709 sayılı Kanunla eklenen 5. fıkrasında yer alan “Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular, delil olarak kabul edilemez” ve 5271 sayılı CMK’nın 206/2-a madde- sinde yer alan “Ortaya konulması istenilen bir delil, kanuna aykırı olarak elde edilmişse reddolunur” biçimindeki düzenlemeler gözetildiğinde hükme esas alı- namayacağı, DNA analiz sonucundan başkaca sanığın suçu işlediğine dair delil bulunmadığı gözetilmeden yasal ve yeterli gerekçe olmadan yazılı biçimde sanı- ğın mahkûmiyetine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. 93 Yenisey/Nuhoğlu, s.661. 94 Aynı görüş için bkz. Aygün, s.69; Özbek/Doğan /Bacaksız/Tepe, s.456.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1