Türkiye Barolar Birliği Dergisi 142.Sayı

144 Karşı Vekâlet Ücretinin Hukuki Niteliği ve Katma Değer Vergisi Karşısında Durumu konu olarak KDV kapsamına alınması yeterli değildir. Konu kapsa- mındaki hizmetin avukat tarafından muhatabına sunularak ifa ve icra edilmesi gerekir. Bu şart yukarıda açıklanmaya çalışılan vergiyi doğuran olayın somut olay bakımından gerçekleşmesinden başka bir şey değildir. Karşı vekâlet ücreti, serbest meslek faaliyeti neticesi elde edilmesi nedeniyle, hangi şekilde olursa olsun, “elde edilmesiyle” GV bakımından vergilendirmeye tabi tutulur. Buna rağmen karşı vekâlet ücretinin gerçek ödeyicisinin hizmetten yararlanması söz konusu ol- madığından yaptığı ödeme içinde KDV’ söz konusu olmaz. KDVK m. 20/1’de verginin matrahının bedel olduğu, 20/2’de ise “…kendisine hizmet yapılan …” kişinin bu işlemler karşılığına ödediği veya borç- landığı para ve para ile temsil edilebilen menfaatler olduğu belirtil- miştir. Karşı vekâlet ücretinin KDV’ye tabi olup olmadığına ilişkin KDVK’da özel bir vergilendirme usulüne yer verilmiş değildir. Diğer kanunlarda her hangi bir düzenleme yoktur. Bu durumda sorunun KDVK’nın konusu ve vergiyi doğuran olayın varlığını esas alan genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerekir. VUK m. 3/A’da; vergi kanunlarının lafzı ve ruhu ile hüküm ifade edeceği, lafzın açık olmadığı hallerde vergi kanunlarının hükümleri, konuluşundaki mak- sat, hükümlerin kanun yapısındaki yeri ve diğer maddelerle olan bağlantısı göz önünde tutularak uygulanacağı hüküm altına alınmış- tır. Kanun hükümleri yorumlanırken vergi hukukundaki “vergiler kanunla konulur” 31 şeklindeki kanunilik ilkesinin dışına çıkılmasına izin verilmez ve kıyas yapılmaz. Hizmet varlığının dolambaçlı yollar- dan ortaya konulması çabası vergilemede kanunilik ilkesini zedeler. Herhangi bir tereddütlü durum varsa mükellef bakımından tipiklik meydana gelmediği kabul edilerek vergilendirme yoluna gidilmez. Sunulan bir hizmet yoksa ödenen tutar üzerinden KDV’de söz konusu olmayacaktır. 31 Kanunilik ilkesi verginin temel unsurlarının da kanunla düzenlenmesinin vergi alınacak şey (verginin konusu, verginin istisnaları), vergi alacağının doğumu (ver- giyi doğuran olay), verginin borçlusu (vergi yükümlüsü, vergi sorumlusu, vergi- den muafiyet), vergi alacağının hesaplanmasının ölçütleri (vergi matrahı, vergi oranı, vergiden indirimler), verginin ödenmesi (ödeme süresi ve ödeme şekli) şek- lindeki hususları da kapsar. (Anayasa Mahkemesi 15.07.2004 tarih ve E:2003/33, K:2004/101, 06.01.2005, E:2001/3,K:2005/4 sayılı kararları ile anılan temel unsurlara vurgu yapmıştır).

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1