Türkiye Barolar Birliği Dergisi 142.Sayı
162 Karşı Vekâlet Ücretinin Hukuki Niteliği ve Katma Değer Vergisi Karşısında Durumu önce müvekkilin mal varlığına girmesi gerçeğini değiştirmez. Kanun koyucu karşı vekâlet ücretinin doğrudan avukatın malvarlığına dâhil edilmesi ölçeğinde bir hak tanımak isteseydi, müvekkilin borcu için avukatın malvarlığına dâhil bir değerin haczi mümkün olmadığına göre, Kanunda onun haczolunamayacağına ve takasa konu edileme- yeceğine yer verilmemiş olması gerekirdi. Bu açıdan, burada, avukat- lık ücreti alacağının tahsilini garanti etmek üzere, tarafın malvarlığına dâhil olan bir değer üzerinde -adeta rehin hakkı tesis edercesine- avu- kat lehine bir haciz ve takas yasağı kuralı konulmuştur. 94 Bütün bu durumlar karşı vekâlet ücretinin müvekkilin mal varlığında net bir değişme sonucu doğurmasa da karşı vekâlet ücretinin müvekkilin mal varlığında bulunduğu gerçeğini değiştirmez. Anayasa Mahkemesi yapılan bir bireysel başvuru 95 ile ilgili kararın “değerlendirme” kısmının 26 ve 27. başlıklarında 96 ve diğer yargı ka- rarlarında karşı vekâlet ücretinin niteliği konusunda yer verilen açık- 94 Çelikoğlu, a. g. e., ss.1130-1131. 95 Başvuru Numarası: 2012/615, Karar Tarihi: 21.11.2013. (Erişim: http://ka- rarlaryeni.anayasa.gov.tr/BireyselKarar/Content/baceaf71-f4ee-4482-9da6- 13018a0c13f6?wordsOnly=False 96 Anayasa Mahkemesi’nin ilgili kararının değerlendirme kısmındaki başlıklardaki açıklamalara sırasıyla aşağıda yer verilmiştir. 26. başlıktaki açıklamalar: 6100 sayılı Kanun’un 330. maddesinde açıkça, takdir olunacak vekâlet ücretine taraf lehine karar verileceği ifade edilmiştir. Bu mad- denin gerekçesinde 1136 sayılı Kanun’un 164. maddesinin beşinci fıkrasında ge- çen “vekâlet ücreti avukata aittir” hükmünün kararın taraflar için oluşturulduğu ve onların lehlerine ve aleyhlerine sonuç yaratacağı prensibinin uygulanmasına engel olmadığı, 1136 sayılı Kanun’daki hükmün avukat ile müvekkil arasında- ki hukuki ilişkide geçerli olacağı, düzenlemede geçen vekâlet ücretinin avukatla müvekkili arasında yapılan sözleşmede geçen ücret olmadığı, mahkemece taraf lehine hükmedilen yargılama giderleri kapsamında bir ücret olduğu belirtilmiştir. Konuyla ilgili yerleşik Yargıtay içtihatları da bu yöndedir. 27.başlıktaki açıklamalar: 6100 ve 1136 sayılı Kanunların bahsedilen hüküm- leri önceki ve sonraki kanun ilişkisi çerçevesinde incelendiğinde, 6100 sayılı Kanun’un 1136 sayılı Kanun’dan daha yeni tarihli olduğu ve üstelik 6100 sayılı Kanun’un 330. maddesinin gerekçesinde 1136 sayılı Kanun’un 164. maddesinin nasıl anlaşılması gerektiği izah edilerek bir anlamda 164. maddenin beşinci fıkrası hükmünün anlamının değiştirildiği anlaşılmaktadır. Konu özel ve genel kanun ilişkisi çerçevesinde incelendiğinde ise 1136 sayılı Kanun’un adından da anlaşı- lacağı üzere avukatlık mesleği konusunda özel kanun olduğu, bunun yanında 6100 sayılı Kanun’un toplam 12 kısımdan oluştuğu, yedinci kısmın “Yargılama Giderleri ve Adli Yardım” başlığını taşıdığı ve mahkemelerce hükmedilen vekâlet ücretiyle ilgili hükümlerin burada yer aldığı, dolayısıyla yargılama gideri olan ve mahkemelerce hükmedilen vekâlet ücreti konusunda özel kanunun da 6100 sayılı Kanun olduğu görülmektedir.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1