Türkiye Barolar Birliği Dergisi 142.Sayı
168 Karşı Vekâlet Ücretinin Hukuki Niteliği ve Katma Değer Vergisi Karşısında Durumu faaliyeti kapsamında KDV’ye tabi olduğu ön kabulünde bulunmuş- lardır. Mahkemeler bir faaliyetin serbest meslek faaliyeti olması başka bir şey bu kapsamda sunulan bir hizmetin var olup olmaması başka bir şeydir. Mahkemelerin gelir vergisi için geçerli olan bir uygulamanın KDV’de geçerli olacağı yönündeki yaklaşımı iki vergi arasındaki ver- giyi doğuran olay farkının analiz edilmediği ve karara yansımadığını göstermektedir. Karşı vekâlet ücretinin KDV bakımından vergiyi do- ğuran olay hakkında sonucuna varıldıktan sonra tarife dikkate alın- malıydı. Bu yapılmayıp bizatihi tarifenin varlığının karar gerekçesinde kullanılması kararların argümantasyon bakımından hukuki gücünü zayıflatmıştır. Görüldüğü üzere KDVK m. 20/4’ün uygulanabilmesi- nin ön şartı tarife konusu hizmetin varlığının ortaya konmasıdır. Aksi takdirde nerede tarifeye göre belirlenen bir ücret varsa her şart altında KDV’ye tabi olacaktır sonucuna varılır ki bu durum öncelikle aranma- sı gereken vergiyi doğuran olayın yok sayılması anlamına gelir. b. Karşı Vekâlet Ücretinin Avukatın Müvekkiline Vermiş Olduğu Avukatlık Hizmetinin Bir Parçası Olması Gerekçesine Dayandırılması Bazı mahkemeler karşı vekâlet ücretini avukatın müvekkiline ver- miş olduğu avukatlık hizmetinin bir parçası olduğu gerekçesine dayan- mıştır. Danıştay 4. Dairesi 27.02.2009 tarih ve E:2007/2465, K:2009/1048 sayılı kararında “…1136 sayılı Kanun’un 164’üncü maddesi uyarınca avu- kata ait olan avukatlık ücreti ise, avukatın müvekkile vermiş olduğu avukat- lık hizmetinin bir parçası olup, doğrudan müvekkile verilen hizmet nedeniyle hak kazanılan bir ücrettir. Bu ücreti davayı kaybeden tarafın ödüyor olması, bu hizmetin davayı kazanan tarafa verilen hizmetin karşılığı olması gerçeğini değiştirmez …. tarifeye göre hükmolunan avukatlık ücretinin de KDV’ye tâbi olduğu sonucuna ulaşılmıştır” görüşünü ortaya koymuştur. Aynı davada Danıştay Savcısının görüşünün aksi yönde olması ilginçtir. 103 Anılan 103 “…Burada vekâlet ücreti ödeyen için bir hizmet karşılığı değildir. Tamamen Hu- kuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ve Avukatlık Kanunu’na göre mahkeme kararı uyarınca ödenmektedir. Üstelik ödenen tutarı, özel hukuk açısından mahkemem kararı ile belirlenmiş bir alacak niteliğinde olmadığı davaya konu alacağın fer’isi niteliğinde yargılama gideri olduğu, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 423. maddesi ve anılan Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kurulu Kararı ile de açıkça
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1