Türkiye Barolar Birliği Dergisi 142.Sayı
171 TBB Dergisi 2019 (142) Edanur ŞENYÜZ Nasıl meydana gelir? Bu sorulara somut olarak cevap verilmesi veya cevap aranması yerine GV’deki vergiyi doğuran olayın aynen KDV için de geçerliymiş şeklindeki sonuç hatalı olur. Dava sona erdiğinde de hizmet ifası gerçekleşmiş sayılacağından avukatın müvekkille anlaştığı ücret itibarıyla KDV doğuyorsa o za- man aynı durumun karşı vekâlet ücreti bakımından da geçerli olması gerekirdi. Mahkemelerin KDV ile ilgili kararlarını KDV mevzuatı dışı normlar kullanılarak değil, bizzat KDV normları somut olaya uygula- narak sonuca varılması gerekir. Yapılması gereken KDV’deki normla- rının özel hukuk bakımından nitelendirilmesi olmalıdır. B-İdarenin Görüşü İdare, kanun hükümleriyle ilgili yorum ve görüşlerini çoğunlukla genel düzenleyici işlemlerle ortaya koyar. Karşı vekâlet ücretine iliş- kin görüşünü de son olarak KDV Uygulama Genel Tebliği ile ortaya koymuştur. 104 104 Anılan tebliğden önce karşı vekâlet ücretinin KDV’ye tabi olduğu kabulüyle, belge düzenine ilişkin usuli uygulamalar 11.09.2007 tarihli VUK 375 sayılı Genel Tebliği ile belirlenmiştir. Bu tebliğ yürürlükteyken 26.04.2014 tarihli KDV Genel Uygulama Tebliği yürürlüğe girmiştir. Aynı konuda ve normlar hiyerarşisindeki düzenleme bakımından bir çatışma ortaya çıkmıştır. Halen yürürlükte olan eski norm avukat tarafından borçlu adına en az iki nüsha serbest meslek makbuzu düzenlenmesi yönündeyken yeni norm Avukatların mahkemelerce hükmolunan avukatlık ücretlerine ilişkin serbest meslek makbuzlarını davayı kaybeden tarafa değil kazanan tarafa düzenlemeleri ve makbuzda alınan tutar üzerinden KDV he- saplayıp ayrıca göstermeleri şeklindedir. Aynı düzeydeki normlar (ikisi de tebliğ) arasında çatışma vardır. Sonraki normun önceki norma üstünlüğü nedeniyle ön- ceki norma göre değil sonraki norma göre işlemlerin yapılması kabul edilir. VUK 375 nolu Genel Tebliğin karşı vekâlet ücretine ilişkin KDV’nin doğduğu anın tespiti bakımındandır. Anılan tebliğde “….İcra dairelerince borçludan alınarak müvekkili adına takibat yapan alacaklı taraf avukatına ödenmesine karar verilen avukatlık (vekalet) ücretlerinin avukata ödendiği anda, avukat tarafından borç- lu adına en az iki nüsha serbest meslek makbuzu düzenlenecek olup….,demekle KDV’nin hizmetin ifasına değil ücretin tahsiline bağladığı kabul edilmesidir. Oysa KDV’de vergiyi doğuran olay hizmet ifasıdır. İdare KDV bakımından sonuç üzerinde durmamıştır. Ancak var olduğunu iddia ettiği hizmet ifasına rağmen KDV’nin tahsilâtla doğacağını ileri sürmesi isabetsiz olmuştur. İdarenin bu görü- şü GV bakımından kabul edilebilirse de KDV bakımından kabulü mümkün değil- dir. İsabetsizlik tahsilâtla düzenlenecek olan serbest meslek makbuzu üzerinden ayrıca KDV’nin hesaplanması noktasındadır. Gerçi açıklamalarında KDV’den bahseden bir yön yoktur. Ancak, bu durumun karşı vekâlet ücretinin KDV’ye tabi olmayacağı yönünde değerlendirmek zordur.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1