Türkiye Barolar Birliği Dergisi 142.Sayı

190 Vergi Suç ve Cezalarının Etkinliği verilmesine yol açmayacak şekilde, kanunilik ilkesi doğrultusunda açık ve net bir şekilde düzenlenmelidir. Bunun yanında vergi suçla- rına uygulanacak cezaların bireyleri vergi suçu işleme düşüncesine girmekten ve buna yönelik eylemde bulunmaktan alıkoyacak ağırlıkta olmalıdır. 18 Vergi suçu işleyenler hakkında verilecek hürriyeti bağlayı- cı cezaların para cezasına çevrilememesi ve ertelenememesine yönelik düzenlemeler getirilmeli, vergi suçu işleyenlerin kamu görevi üstlen- mesi ve kamu ihalelerine katılmasının engellenmesine yönelik düzen- lemeler yapılmalıdır. 19 Vergi cezalarının caydırı olamamasının bir nedeni de vergide uz- laşma müessesesidir. Vergide uzlaşma TCK’daki uzlaşma müessese- sinden farklı olarak cezai hükümler için değil, idari yaptırım niteli- ğindeki vergi kabahatleri için “vergi dairesi ile vergi borçlusu veya sorumlusunun vergiler ve vergi cezalarına ilişkin hususlarda anlaşma- ya varmaları” 20 şeklinde düzenlenmiş ise de; vergi kabahatlerindeki uzlaşma, vergi suçlarını ve dolayısıyla vergi cezalarını da etkilemek- tedir. Kanunu bilmemek mazeret sayılmaz ilkesi uyarınca bireylerin, kanunda suç olarak düzenlenen eylemlerde bulunmaları halinde ce- zai yaptırım ile karşı karşıya kalacaklarını bildikleri kabul edilir. An- cak, özellikle kaçakçılık suçları başta olmak üzere vergi suçlarının yapısı itibariyle bireyler tarafından beklenen düzeyde bilindiğinden söz edilemez. Mükellef, sorumlu veya vergi ile ilgili iş ve işlemlerde bulunanlar, ödev ve sorumluluklarına aykırı davranma sonucunda devletin gelir kaybına uğrayacağını bilip hesap etseler dahi, fiillerinin aynı zamanda suç oluşturabileceğini ve cezai yaptırım ile karşı karşı- ya kalabileceklerini ön göremeyebilirler. Vergi kaybı nedeniyle devle- tin nasılsa uzlaşma yoluna başvuracağına ve bir şekilde vergi idaresi ile uzlaşacaklarına dair beklenti ve uygulamalar ise vergi mükellefi ve sorumlularının çok daha kolay bir şekilde suç oluşturan eylemler- 18 VUK’un 359. maddesinde 23.01.2008 tarihinde 5728 sayılı Kanun’un 276. maddesi ile yapılan değişiklik ile 359/a bendindeki “altı aydan üç yıla kadar” ibaresi “on sekiz aydan üç yıla kadar” şeklinde değiştirilmiş, 359/b bendindeki “on sekiz ay- dan üç yıla kadar ibaresi 359/b bendinde “üç yıldan beş yıla kadar” yeni eklenen 359/c bendinde ise “iki yıldan beş yıla kadar” şeklinde değiştirilerek cezalar artı- rılmıştır. 19 Abdullah Aslan, “Vergi Denetim Sistemi ve Hesap Uzmanları Kurulu”, Vergi Dünyası Dergisi, Sayı:250, İstanbul, Haziran 2002, s.6 20 Mualla Öncel, Ahmet Kumrulu, Nami Çağan, Vergi Hukuku, Ankara 1998, s.220

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1