Türkiye Barolar Birliği Dergisi 142.Sayı
213 TBB Dergisi 2019 (142) Orhan Emre KONURALP 1. HMK Kapsamında Yetki Kurallarının Tasnifi HMK, mahkemelerin yetkisine ilişkin düzenlemeler kapsamında iki farklı nitelikte yetki kuralı öngörmüştür. HMK bir mahkemenin yetkisini ya kesin yetki ya da kesin olmayan yetki şeklinde düzenle- miştir. Söz konusu ayrım, madde metinlerinden, herhangi bir şüpheye yer bırakmayacak şekilde anlaşılabilmektedir. Zira kesin yetkili mah- kemelerin yetkisine ilişkin düzenlemelerde 1 bu husus, mahkemenin “kesin yetkili” olduğu şeklinde açıkça belirtilmiştir. 2 Öte yandan kesin yetkili olmayan mahkemelere ilişkin düzenlemelerde de kanun koyu- cu, söz konusu düzenleme kapsamındaki uyuşmazlığın, o maddede gösterilen yerde de açılabileceğini belirterek, 3 yani kesin olmayan yetki 1 Örneğin: HMK m. 12: “Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi ke- sin yetkilidir”. HMK m. 14/2: “Özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla, bir ortağına veya üyesine karşı veya bir orta- ğın yahut üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davalar için, ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir”. HMK m. 15/2: “Can sigortalarında, sigorta ettirenin, sigortalının veya lehtarın leh veya aleyhine açılacak davalarda onların yerleşim yeri mahkemesi kesin yetkilidir”. 2 Süha Tanrıver, “Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tasarısı’nın 1 ilâ 122. maddelerin- de Yer Alan Temel Düzenlemeler ve Bunların Genel Çerçevede Değerlendirilme- si”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi , Ankara 2008, C. 57, S. 3, s. 635-664. Yargıtay vermiş olduğu bir kararda, kanunun lafzından harekete ederek, ortak yetkili mahkemeye ilişkin düzenlemede kesin yetki ibaresinin kullanılmamasın- dan hareketle söz konusu yetki kuralının bir kesin yetki kuralı olarak nitelendiri- lemeyeceğine hükmetmiştir. Bkz. “6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. kısım 2. ayrım (5. ila 19. maddeler arası) bölümü yetkiye ilişkin olup bu ayrımda (11, 12/1, 14/2 ve 15/2. maddelerinde) kesin yetkili mahkemeler tek tek gösteril- miş ve bu mahkemelerin yetkisinin kesin olduğu madde metninde açıkça yazıl- mıştır. Mahkemenin gerekçesinde belirttiği aynı kanunun 7/1. maddesinde ise davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan mahkemenin bulunması halin- de davaya o yer mahkemesinde bakılacağı belirtilmiş ise de bu mahkemenin kesin yetkili olduğu yazılmamıştır. Bu maddenin gerekçesinde bu mahkemenin kesin yetkili mahkeme olduğunun yazılı olması, bu maddenin metni ve yetkiye ilişkin diğer hükümlerde kesin yetkinin açıkça belirtilmesi karşısında bağlayıcı olduğu kabul edilemez”. Yarg. 11 HD. E. 2013/624 K. 2013/1833 T. 4.2.2013 (kazanci.com; Son Erişim Tarihi: 15.11.2018). 3 Örneğin: HMK m. 10: “Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.” HMK m. 11/2: “Terekede bulunan bir mal hakkında açılmak istenen istihkak davası, terekenin yazımı ve tespiti zamanında mal nere- de bulunuyorsa, orada da açılabilir”. HMK m. 14/1: “Bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir”. HMK m. 16: “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir”.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1