Türkiye Barolar Birliği Dergisi 142.Sayı

214 Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na Göre Ortak Yetkili Mahkeme ile Münhasır Yetki ... kurallarının hem genel yetki kuralı (md. 6), hem de diğer kesin olma- yan özel yetki kuralları ile birlikte uygulama alanı bulabileceğini işaret ederek, düzenlemenin bir kesin yetki kuralı olmadığını açıkça ortaya koymuştur. Buna mukabil HMK’da bulunan iki ayrı yetki hükmünde, kanun koyucunun söz konusu yetki kurallarının bir kesin yetki kuralı oldu- ğu özel olarak belirtilmemiştir. Kanun’un ortak yetkili mahkemenin yetkisine ilişkin 7. maddesi ile münhasır yetki sözleşmesine ilişkin 17. maddesinde, ilgili yetki kurallarının kesin yetki olduğu belirtilmemiş ve fakat kesin olmayan yetki kurallarında olduğu gibi bir anlam da yüklenmemiştir. Bu durumda söz konusu iki düzenlemenin getirmiş olduğu yetki kurallarının niteliğinin ortaya konulması gerekmektedir. Kanun’da düzenlenişi itibariyle, davanın, yalnızca belirlenen yer- deki mahkemede görülebileceği yani mutlak olduğu anlaşıldığı tak- dirde, o yetki kuralının bir kesin yetki kuralı olarak nitelendirilmesi gerektiği kabul edilmektedir. 4 O halde acaba bu yorum Kanun’un 7 ve 17. maddeleri açısından da geçerli olacak mıdır? Bu konuda ne doktrin ne de yargı kararları açısından, söz konusu düzenlemelere ilişkin bir fikir birliği olduğu söylenebilir. 2. Ortak Yetkili Mahkemenin Yetkisinin Hukuki Niteliği HMK’da yer alan ve bu kapsamda ele alacağımız düzenlemele- rin ilki, Kanun’un ortak yetkili mahkemenin yetkisini düzenleyen 7. maddesinin ilk fıkrasıdır. Ortak yetkili mahkemenin yetkisini Kanun, şu şekilde düzenlemiştir: “Davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır”. Düzenleme incelendiğinde kanun koyucunun, kesin yetki kurallarında olduğunun aksine “kesin yetkili- 4 Baki Kuru, Medenî Usul Hukuku, Legal Yayınevi, İstanbul 2016, s. 105; Hakan Pekcanıtez (et. al.), Medenî Usûl Hukuku, Cilt I, 15. Baskı, Oniki Levha Yayınla- rı, İstanbul 2017, s. 293; Ramazan Arslan/Ejder Yılmaz/Sema Taşpınar Ayvaz, Medenî Usul Hukuku, 3. Baskı, Yetkin Yayınları, Ankara 2017, s. 223; Süha Tan- rıver, Medenî Usûl Hukuku, Cilt I, 2. Baskı, Yetkin Yayınları, Ankara 2018, s. 244. Bir dava için tek bir yetkili mahkeme belirlenmiş olmasının o kuralın kesin yetki kuralı olarak yorumlanması için yeterli olmadığına dair görüş için bkz. Ali Cem Budak/Varol Karaaslan, Medenî Usul Hukuku, 2. Baskı, Ankara 2018, s. 43.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1