Türkiye Barolar Birliği Dergisi 142.Sayı
216 Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na Göre Ortak Yetkili Mahkeme ile Münhasır Yetki ... mesi (HMK m. 10) olacağı gibi, genel yetkili mahkeme olan davalının yerleşim yeri mahkemesi de aynı davada yetkili olmaya devam eder. Yetki kurallarının münhasır yetki/münhasır olmayan yetki kuralı olarak nitelendirilmesine ilişkin olarak hem yargı kararlarında 10 hem de doktrinde çeşitli yaklaşımlar bulunmaktadır. 11 Buna mukabil eğer ortak yetkili mahkemenin yetkisine ilişkin düzenleme, bir kesin yetki kuralı olarak nitelendirilirse, bu durumun tabii sonucu olarak, o uyuş- mazlık bakımından genel yetkili mahkeme ile diğer kesin olmayan özel yetkili mahkemelerinin artık yetkili olmadığı açıktır. 12 Doktrindeki bir görüşe 13 ve çoğunluk yargı kararlarına 14 göre ka- 10 Yargıtay buna ilişkin olarak vermiş olduğu bir kararda, haksız fiile ilişkin olarak açılan bir davada ortak yetkili mahkemenin varlığı halinde, davalıların yerleşim yeri mahkemesinin yetkisinin devam etmediğini, ortak yetkili mahkemenin tek yetkili mahkeme olduğunu ve fakat bu yetkinin kesin yetki olmadığına hükmet- miştir. Bkz. “Bir haksız fiil birden fazla kişi tarafından işlenmiş ise bu kişilere karşı (birlikte) açılacak tazminat davası, ortak yetkili mahkeme olan haksız fiilin işlen- diği yer mahkemesinde görülür. Bu halde, davalıların hepsine karşı davalılardan birinin yerleşim yerindeki mahkemede dava açılamaz. Haksız fiilin işlendiği yer mahkemesinin yetkisi kamu düzenine ilişkin (kesin) yetki değildir”. Yarg. 17. HD E. 2013/11040 K. 2013/12756 T. 24.9.2013 (Kazanci.com; Son Erişim Tarihi: 15.11.2018) Ancak aynı daire bu karardan iki gün sonra benzer bir uyuşmazlığa ilişkin olarak şu şekilde karar vermiştir: “Bu anlamda dava sebebi olan haksız fiil halinde dahi HMK’nın 16. maddesi gereğince birden fazla mahkemenin yet- kili kılınarak davacıya bir seçimlik hak tanınmış olması göz önüne alındığında bu maddenin amacına aykırı bir yorumla HMK.7/1. maddesi gereğince haksız fiilin vuku bulduğu yerin tüm davalılar için kesin yetkili mahkeme olarak kabul edilmesi ve HMK’nın 6. maddesinde düzenlenen genel yetkili mahkeme yetkisi- nin kaldırdığı şeklindeki bir yoruma katılmak mümkün değildir”. Bkz. Yarg. 17. HD E. 2013/13651 K. 2013/12913 T. 26.9.2013 (kazanci.com; Son Erişim Tarihi: 15.11.2018). 11 Doktrinde münhasır yetki sözleşmesiyle birlikte yaratılan yetkinin, münhasır ol- makla birlikte kesin olmayan yetki olduğu ifade edilmektedir. Bkz. Akkan, Pekca- nıtez Usûl, s. 318. 12 Kuru, Usûl, s. 105; Akkan, Pekcanıtez Usûl, s. 293; Atalı/Ermenek/Erdoğan, s. 194. 13 Budak/Karaaslan, s. 49. Umar ise söz konusu düzenlemenin kesin yetki kuralı olarak nitelendirilmesinin haksızlıklara neden olacak bir yorum olduğunu ifade etmektedir. Bkz. Bilge Umar, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Şerhi, 2. Baskı, Yet- kin Yayınları, Ankara 2014, s. 37. 14 “HMK’nın haksız fiillerde yetkiyi düzenleyen 16. maddesinde de esasen HMK’nın 7/1-2. cümlesindeki düzenleme anlamında kesin yetki söz konusu değildir. Yasa koyucunun maddenin düzenlenmesinde ortaya koyduğu gerekçeden de bu du- rum anlaşılmaktadır. Adalet Komisyonu Gerekçesinde de haksız fiilden doğan davalarda uygulamada ve doktrinde oluşan görüşler dikkate alınarak haksız fiilin işlendiği yer dışında zararın meydana geldiği yer, gelme ihtimalinin bulunduğu yer ve karşılaştırmalı hukuktaki örnekler de dikkate alınarak zarar görenin yer-
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1