Türkiye Barolar Birliği Dergisi 142.Sayı
227 TBB Dergisi 2019 (142) Orhan Emre KONURALP hallerde mahkemenin yetkili olmadığı, hem taraflarca yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilir hem de hâkim tarafından resen dik- kate alınabilir. Bu durumda davaya bakan hâkimin, yetki sözleşme- sinin olup olmadığını, varsa geçerliliğini, geçerliyse de davanın be- lirlenen mahkemede açılıp açılmadığını denetlemesi gerekmektedir. Eğer uyuşmazlıkla ilgili yapılmış olan yetki sözleşmesi herhangi bir sebeple (örneğin tacirler ile kamu tüzel kişileri arasında yapılmamış olması sebebiyle) geçerli değilse, hâkimin yetkiye ilişkin genel ku- ralları uygulaması gerekmektedir. Dolayısıyla geçersiz yetki sözleş- mesine rağmen dava, sözleşmeyle belirlenen yerde açılmışsa ve fa- kat yetki ilk itirazında bulunulmamışsa, hâkimin bu durumu resen dikkate almaması gerekmektedir, 53 meğerki dava konusu uyuşmazlık hakkında kesin yetkili bir mahkeme bulunsun. Buna mukabil olay- daki yetki sözleşmesi geçerli olup da dava sözleşmeyle belirlenen yer mahkemesinde değil de başka bir yer mahkemesinde açıldıysa, bu sefer hâkimin, yetkili olup olmadığını denetlemesi gerekir. Bunun için de ilk olarak yetki sözleşmesinin geçerliliğini, sonra da davanın sözleşmeyle belirlenen yerde açılıp açılmadığını incelemesi gerekir. Eğer dava, geçerli olan yetki sözleşmesi ile belirlen yer mahkemesin- de açılmadıysa, bu husus taraflarca bir dava şartı eksikliği olarak her zaman ileri sürülebilir, hâkimin de her zaman resen yetkisizlik kararı vermesi gerekir. leşmesi ile belirlenen mahkemede açılmamış olması halinin bir dava şartı olarak nitelendirildiği kararını onamıştır: “Mahkemece iddia, savunma ve dosya kap- samına göre, tarafların tacir olması sebebiyle yetkili mahkemenin sözleşmeyle belirlenmiş olması karşısında taraflar için kesin yetki kuralının mevcut olduğu, buna göre davanın sözleşmeyle belirlenen yetkili İstanbul ticaret mahkemelerinde görülmesi gerektiği belirtilerek, davanın HMK’nın 17. maddesi gereğince taraflar arasındaki sözleşmede İstanbul mahkemelerinin yetkili kılınması sebebiyle mah- kemenin yetkisizliğine, yetki yönünden dava şartı oluşmadığından HMK’nın 114 ve 115. maddeleri gereğince yetki yönünden usulden reddine, karar verilmiştir”. Bkz. Yarg. 23. HD E. 2017/2902 K. 2017/3436 T. 24.11.2017 (kazanci.com; Son Eri- şim Tarihi: 15.11.2018). 53 Doktrinde Aşık, tacirleri ve kamu tüzel kişileri haricinde kalanların korunabil- mesi amacıyla, Kanun’da değişiklik yapılması suretiyle, hâkime geçersiz yetki sözleşmesini denetleme yetkisi verilmesini önermektedir. (Aşık, s. 41 ve 42). Zira mevcut düzenleme karşısında geçersiz yetki sözleşmesi ile belirlenen yerde dava- nın açılması halinde, davalı yetki sözleşmesinin geçersiz olduğunu ancak ilk itiraz yoluyla ileri sürebilir (Boran Güneysu, s. 1086).
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1