Türkiye Barolar Birliği Dergisi 142.Sayı

238 Arabuluculuk Sürecinde Adli Yardım Taleplerinde Görevli Merciye İlişkin Bir Değerlendirme C. Adli Yardım Talebinin Reddine İlişkin Kararlara İtirazda Görevli Mahkeme Adli yardım talebinin reddi halinde, ret kararına karşı itiraz etmek mümkündür. 19 Adli yardım talebinin reddine ilişkin kararlara karşı, tebliğinden itibaren bir hafta içinde kararı veren mahkemeye yazılı olarak (dilekçeyle) itiraz edilir. Ancak itiraz incelemesi, kararı veren mahkemede yapılmaz. Kararına itiraz edilen mahkeme, itirazı incele- mesi için dosyayı o yerde adli yardım talebi yapılan hukuk mahkeme- sinin birden fazla dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak ken- disini izleyen daireye, son numaralı daire için birinci daireye, o yerde adli yardım talebi yapılan hukuk mahkemesinin tek dairesi bulunması hâlinde ise aynı işlere bakmakla görevli en yakın mahkemeye gönderir (HMK m. 337/2). İncelemeyi yapacak yargı yerine ilişkin düzenleme bölge adliye mahkemelerinin daireleri ve Yargıtay daireleri bakımın- dan da geçerlidir. 20 İtiraz incelemesi neticesinde verilen karar kesindir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun adli yardım talebinin reddi- ne ilişkin karara itirazı düzenleyen 337. maddesi kıyasen, arabulu- cu süreci bakımından da uygulanır. Çünkü Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun adli yardıma ilişkin hükümlerinin, arabuluculuk süre- cinde de kıyasen uygulanması mümkündür. Burada kıyasen uygu- lama, ret kararına itiraz arabuluculuk süresinin mahiyetine uygun 19 “Aynı Kanun’un adli yardım talebinin incelenmesi başlıklı 337. maddesinde Mah- kemenin, adli yardım talebi hakkında duruşma yapmaksızın karar verebileceği, talep hâlinde incelemenin duruşmalı yapılacağı, adli yardım taleplerinin reddine ilişkin mahkeme kararlarında ret sebebinin açıkça belirtileceği, bu karara karşı 1 haftalık sürede itiraz yasa yoluna gidilebileceği, kararı veren mahkemeye dilekçe vermek suretiyle itiraz edilebileceği, kararına itiraz edilen mahkemenin, itirazı in- celemesi için dosyayı o yerde adli yardım talebi yapılan hukuk mahkemesinin bir- den fazla dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen daireye, son numaralı daire için birinci daireye, o yerde adli yardım talebi yapılan hukuk mahkemesinin tek dairesi bulunması hâlinde ise aynı işlere bakmakla görevli en yakın mahkemeye göndereceği, itiraz incelemesi neticesinde verilen kararın kesin olacağı düzenlenmiştir. Somut olayda, 6100 sayılı HMK’nın 337/2. maddesi uya- rınca adli yardım taleplerinin reddine ilişkin kararlara karşı itiraz yolunun açık ol- duğu, son celsede adli yardım talebinin reddedildiği ve aynı celsede, kanıtlanama- yan davanın reddine karar verilerek yargılamanın bitirildiği, davacı tarafın itiraz hakkının bu suretle elinden alındığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Böyle- likle 6100 sayılı HMK’nın 337/2. maddesindeki prosedürün işletilmesi gerekirken usul hükümleri göz ardı edilerek yazılı olduğu gibi davanın reddine karar veril- mesi hatalıdır. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.” Yargıtay 21. Hukuk Dairesi, E. 2016/4009, K. 2017/8160, T. 23.10.2017 (www.legalbank.net ) 20 Atalay-Pekcanıtez Usul, s. 2428.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1