Türkiye Barolar Birliği Dergisi 142.Sayı
331 TBB Dergisi 2019 (142) Mustafa ZORLUEL işlemeden, sadece belirli bir sınır dahilinde belirli bir ürün ortaya kon- ması durumunda, bu ürünün tamamen mekanik süreçler neticesinde ortaya çıktığı ve FSEK anlamında eser sayılmayacağı görüşü savunu- labilir. Zira böyle bir durumda ortada yaratıcı bir faaliyet neticesinde gerçekleşen ve sahibinin hususiyetini taşıyan bir ürünün bulunma- dığı söylenebilir. 131 Bu nedenle, bu ürünün eser sayılması ve üzerin- de inhisâri haklar tanınmasının, zaman içinde değişim geçirip günü- müzde ürün sahibinin mali ve manevi haklarının korunması, yaratıcı faaliyetin teşvik edilmesi, kamu alanında yararlanılabilecek eserlerin artması amaçlarına hizmet eden eser ve telif hakkı kavramlarının bu amaçlarıyla da tam olarak uyuşmayacağı düşünülebilir. 132 Örneğin tek amacı çeviri yapmak olan bir programın ortaya koyduğu çeviri ürün FSEK anlamında eser sayılmayacaktır. Gerçekten de burada, dışarıdan bir müdahale olmaksızın veya tesadüfi olarak hareket etmeksizin ya- ratıcı bir faaliyetin ortaya koyulduğu da söylenemez. Bununla birlikte, bir yapay zekânın makine öğrenimini ve derin öğrenmeyi kullanarak ve belirli bir sınır dışında hareket ederek, kendi kendine bir ürün ortaya koyması ihtimali de mümkündür. Böyle bir durumda ise, yapay zekânın kendi sistemi çerçevesinde yaratıcı bir fa- aliyette bulunduğu, edindiği bilgileri kullanıp işleyerek kendi makine öğrenimi ve derin öğrenme faaliyeti neticesinde ve kendi hususiyetini taşıyan bir ürün ortaya koyduğu görüşü savunulabilecektir. Bu görüş kabul edilirse, bu ürünün FSEK anlamında eser olarak kabul edilmesi gerektiği düşünülebilecektir. Gerçekten de bir yapay zekânın çok farklı kaynaklardan topladığı bilgileri işleyip değerlendirdiği, farklı alterna- tifler arasında seçim yaptığı durumlarda, yapay zekânın yeni bir ürün ortaya konması için kendi sistemi çerçevesinde bir emek harcadığı da dile getirilmektedir. 133 Burada yapay zekânın, farklı alternatifler ara- 131 Ateş’e göre ise, elektronik veya dijital teknolojiye sahip bir cihaz bütünüyle kendi determinist çalışma sistemi kapsamında bir ürün ortaya koymuşsa, hukukumuz- da bu konuda bir açıklık bulunmamakla birlikte bu ürünler eser olarak kabul edi- lemez. Zira bir fikrî ürünün hukuken eser sayılabilmesi için ürün ile beşerî bir fikrî mesai arasında az veya çok bir neden sonuç ilişkisinin bulunması gerekir. Ateş, Eser, s. 157-158. 132 Fikir ve sanat eserler hukukunun tarihsel gelişimi hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Tekinalp, s. 83-89; Bozbel, s. 19-26. 133 Colin R. Davies, “An evolutionary step in intellectual property rights- Artificial intelligence and intellectual property”, Computer Law & Security Review , Volume: 27, Issue: 6, Aralık 2011, s. 607-608.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1