Türkiye Barolar Birliği Dergisi 142.Sayı
375 TBB Dergisi 2019 (142) Aslı E. GÜRBÜZ USLUEL ve olmayan üyelerin bulunacağı düzenlenmiştir. Zira dualist sistemin, başka bir ifade ile yönetim ve gözetim kurulu bulunan ve bu iki kuru- lun birbirinden tümüyle ayrıştığı yönetim modelinde, iki kurul ara- sındaki bilgi iletişiminin zayıfladığı ve üst denetim görevinin yalnızca performans değerlendirmesine dönüşebildiği görülmektedir. Alman şirktelerinde yönetimin aldığı kararlar nedeniyle yaşanan skandallar bunun en önemli göstergesidir. 43 KYİ m. 4.3.3’de icrada görevli olmayan yönetim kurulu üyeleri- nin bir kısmının bağımsız yönetim kurulu üyeleri arasından seçilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Avrupa Birliği Komisyonu’nun payları bor- sada işlem gören anonim şirketlerde, icracı olmayan yönetim kurulu üyelerinin yönetim kurulundaki ve komitelerdeki işlevlerine ilişkin 2005/162/EC sayılı Tavsiyesi’nde icracı olmayan üye, ortaklığın gün- lük yönetimine dahil olmayan yönetim kurulu üyesi olarak tanımlan- mış (m. 2.3), Tavsiye’nin bir diğer maddesinde ise icracı olmayan yö- netim kurulu üyesinin yönetim kurulunun, icracı üye dışındaki üyesi olduğu belirtilmiştir (m. 2.4). KYİ m. 4.3.2’de de benzer bir hüküm bulunmaktadır. Bu yapılan tanımlardan çıkan ortak sonuç, bağımsız yönetim kurulu üyesinin icra kurulunda yer almayacağıdır. Bağımsız bir yönetim kurulu üyesinin, KYİ’de de ifade edildiği gibi şirkette başkaca herhangi bir idari görevinin veya kendisine bağlı icrai mahiyette faaliyet gösteren bir birim bulunamayacağının ve şir- ketin günlük iş akışına ve olağan faaliyetlerine müdahil olamayacağı- nın tespiti yapıldıktan sonra, yönetim ve temsil yetkisinin devredil- mediği yönetim kurullarında bağımsız yönetim kurulu üyesi bulunup bulunmayacağı sorusu gündeme gelir. Zira bağımsız yönetim kurulu üyesi icrai faaliyette bulunamamaktadır. Yetki devredilmişse, yetkisi- ni devreden yönetim kurulu üyeleri icracı olmayan yönetim kurulu üyesi olacaktır. Öte yandan TTK m. 367/2’de, yönetimin devredilme- mesi halinde, yönetim kurulunun tüm üyelerine ait olacağı hüküm altına alınmıştır. Bağımsız yönetim kurulu üyelerinin icracı olmayan yönetim kurulu üyesi niteliğini taşıması gerekliliği nedeniyle, KYİ’ye tabi olacak her şirkette yönetim kurulunun TTK m. 367/1 çerçevesinde 43 Melsa Ararat/Muzaffer Eroğlu, “Yönetişim (Kurumsal Yönetim) Kalitesi Açısın- dan İcra ve Kontrol İşlevinin Ayrılığı”, Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi Der- gisi , İstanbul 2017, C. 5, S. 1, s. 110.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1