Türkiye Barolar Birliği Dergisi 142.Sayı
39 TBB Dergisi 2019 (142) Cengiz Ozan ÖRS öğrenilebilmektedir. 94 Şen de, arama sırasında elde ettiği belgelerde devlet sırrı ile karşılaştığında, Cumhuriyet savcısının, belgelere el koy- maması, belgeler üzerinde incelemeye devam etmemesi ve bu belge- leri ceza soruşturması dosyasına almaması gerektiğini belirtmektedir. Cumhuriyet Savcısı kamu davası açmaya karar vermişse, iddianame- de devlet sırrı niteliği taşıyan belgelerden içeriğini belirtmeksizin delil olarak bahsetmelidir. 95 Kaymaz ise konuya CMK’nın 125. maddesinin birinci ve ikinci fıkraları açısından yaklaşarak devlet sırrı niteliğindeki belgelerin soruşturma aşamasında delil olarak kullanılmasının müm- kün olmadığını ve böylece bu konuda verilecek arama ve el koyma kararlarının hukuka aykırı olacağını belirtmektedir. 96 4. Tanıklık ve Devlet Sırrı İçeriği devlet sırrı niteliği taşıyan belgeler arama ve el koymanın konusu iken devlet sırrı niteliğindeki bilgiler tanıklık ile ilgilidir. 97 Ta- nık, yargılama konusu olay hakkında beş duyuları aracılıyla öğrendik- lerini hâkim veya Cumhuriyet Savcısına anlatan üçüncü 98 kişilerdir. Tanık açıklamaları da bu kişilerin yaptıkları açıklamalardır. 99 CMK’nın 43. maddesi uyarınca, ceza yargılamasında tanık dinlemeye yetkili olan makam; soruşturma evresinde Cumhuriyet Savcısı, kovuşturma evresinde ise mahkeme, naip hâkim veya istinabe olunan hâkimdir. 100 94 Ünver/Hakeri, s. 413. 95 Şen, s. 140. 96 Kaymaz, s. 96. , Görüleceği üzere, aslında mesele devlet sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin soruşturma aşamasında delil olarak kullanılıp kullanılamayacağı noktasındadır. Bu konuya ileride “Devlet Sırrı Niteliğindeki Bilgilerin Dinlenmesi ve Belgelerin İncelenmesi” başlığında ayrıntılı olarak değinilecektir. 97 Hafızoğulları/Özen, s. 27. 98 Üçüncü kişi; yargılamanın taraflarından olmayan fakat olayın tanığı olmuş kişi- dir. Yenisey/Nuhoğlu, s. 511. 99 Öztürk/Tezcan/Erdem/Sırma vd., s. 298. Tanımlar için bkz. Kantar, Ceza Mu- hakemeleri Hukuku Birinci Kitap, s. 92; Taner, s. 186; Kunter, No. 343, s. 630-631; Metin Feyzioğlu, Ceza Muhakemesi Hukukunda Tanıklık, US-A Yayıncılık, An- kara, 1996, (Tanıklık), s. 28; Özbek/Doğan/Bacaksız/Tepe, s. 689; Centel Zafer; s. 247; Ünver/Hakeri, s. 245. 100 Centel/Zafer, s. 248. Tanık ifadesinin alınması daha çok bir hâkim işlemidir ve böylece kovuşturma evresiyle ilgilidir. Bununla beraber, soruşturma evresinde Cumhuriyet Savcısı da tanık dinleyebilir. CMK m.61/1 de bunu belirtmektedir. Anılan düzenlemeden çıkan sonuç, kolluğun tanık dinleyememesidir. Kolluğun üçüncü kişiyi dinlemesi tanık dinleme olarak değil; bilgi alma olarak adlandırıla- bilir. Bkz. Özbek/Doğan/Bacaksız/Tepe, s. 280.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1