Türkiye Barolar Birliği Dergisi 142.Sayı

40 Ceza Yargılamasında Devlet Sırrı Üzerine Bir Değerlendirme Bazı istisnalar dışında ceza davalarında tanıklık yapmak zorun- ludur. CMK’nın 45. ve devamı maddelerinde ise tanıklıktan çekinme durumları düzenlenmiş olup bunlar tanıklık yapma zorunluluğunun istisnalarıdır. Bunlara akrabalık, mesleki ilişki nedeniyle tanıklıktan çekinme durumları örnek gösterilebilir. Bunun yanında, bazen tanık- lık yapılması ortada bir devlet sırrı olduğu için yasaklanabilir veya sı- nırlı olarak uygulanabilir. 101 Devlet sırrı niteliğindeki bilgilerle ilgili tanıklığın nasıl yapılaca- ğı CMK’nın 47. maddesinde belirtilmiştir. Anılan düzenlemeye göre, tanıklık konusu bilgilerin Devlet sırrı niteliğini taşıması halinde; ta- nık, yalnızca mahkeme hâkimi veya heyeti tarafından zabıt kâtibi olmaksızın dinlenir. Hâkim veya mahkeme başkanı, daha sonra, bu tanık açıklamalarından, sadece yüklenen suçu açıklığa kavuşturabile- cek nitelikte olan bilgileri tutanağa kaydettirir. Böylece, tek hâkimli mahkemelerde hâkim, heyetlerde ise mahkeme başkanı, tanığın kapalı celsede yaptığı açıklamalardan yalnızca sanığa yüklenen suçu açıklığa kavuşturabilecek bilgileri tutanağa kaydettirecektir. 102 Bununla birlik- te, bu düzenleme her suç bakımından değil; hapis cezasının alt sınırı beş yıl veya daha fazla olan suçlarla ilgili olarak uygulanır. Bununla beraber, Cumhurbaşkanının tanıklığı söz konusu olduğunda sırrın ni- teliğini ve mahkemeye bildirilmesi hususunu kendisi takdir eder. Mülga CMUK’un 49. maddesinde, devlet sırrına ilişkin bilgilerle ilgili tanıklık devlet memurları bakımından düzenleme alanı bulmuş- tu. CMUK 49/1’e göre, devlet memurları memuriyetten çekildikten sonra bile, saklamakla mükellef oldukları vakıalar hakkında sırrın ait olduğu makam amirinin izni olmaksızın tanık olarak dinlenemezler- di. 103 Böylece, CMUK’un 49. maddesinde, devlet sırrı nedeniyle belir- li kişilere tanıklıktan çekilme zorunluluğu getirilmişti. 104 CMK m. 47 düzenlemesine göre ise devlet sırrına ilişkin bilgilere sahip olduğunu iddia eden tanığın kamu görevlisi olup olmaması önemli değildir. 105 101 Ünver/Hakeri, s. 246. 102 Tutanağa geçirilmeyen açıklamaların ise isnadın ispatında kullanılması mümkün değildir. Çünkü mahkeme başkanı, tutanağa geçirmemekle bunların uyuşmazlıkla ilgili olmadıklarını kabul etmiştir. Bkz. Feyzioğlu, CMK Değerlendirmeler, s. 34. 103 Centel/Zafer, s. 264. 104 Feyzioğlu, Tanıklık, s. 181. Mülga CMUK m. 49’un getirdiği tanıklıktan çekinme zorunluluğu ile ilgili bkz. Bkz. Feyzioğlu, Tanıklık, s. 181-197. 105 Centel/Zafer, s. 264.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1