Türkiye Barolar Birliği Dergisi 142.Sayı

437 TBB Dergisi 2019 (142) Can AZER Anayasa Mahkemesi’nde iptal davası açılamayacağına hükmetmiş- tir. 23 Yine Anayasa Mahkemesi sonraki tarihli bir başka kararında da, Bakanlar Kurulu tarafından yapılan düzenleyici işlem niteliğindeki emirnamelere karşı açılan bir iptal davasını da, yine aynı gerekçeyle reddetmiştir. 24 Bu durum, Anayasa Mahkemesi’nin önüne gelen metnin adıyla kendisini bağlı saymadan, metinle ilgili nitelendirme yaparak denet- leme imkânına sahip olup olamayacağı sorusunu da akıllara getir- mektedir. Nitekim Anayasa Mahkemesi vermiş olduğu bir kararında, anayasaya aykırılık iddiasıyla önüne gelen düzenleyici işlemin adına bakmaksızın hukuki nitelendirmesinin yapılabileceğini ve bunların 147. maddede belirtilen düzenleyici işlemlerden biri olarak nitelendi- rilebilmesi durumunda ise iptal davasına konu edilebileceğini ifade etmiştir. 25 Başka bir ifadeyle, düzenleyici işlemin adı 147. maddede sayılanların dışında olsa dahi mahkeme, bunların Anayasa’da sayılan düzenleyici işlemler niteliğinde olduğuna kanaat getirmesi durumun- da denetleyebileceğine dair bir yorum getirmiştir. Ancak, Anayasa Mahkemesi’nin nitelendirmeden hareketle tarafları dinlemeye hazır olduğunu belirtmiş olmasına karşın, bugüne kadar nitelendirmeden hareketle herhangi bir karar vermediğini de ifade etmek gerekmek- tedir. Mahkemenin denetim ve nitelendirme konusundaki bu olumlu tutumuna karşın, vermiş olduğu kararda dikkat çeken bir noktayı da belirtmeden geçmemekte fayda vardır. Kararda dikkat çeken nokta; Anayasa Mahkemesinin, önüne gelen düzenleyici işlemin nitelendiril- mesi görevinin kendisinde değil, davacı veya davalıda olduğunu be- lirtmiş olmasıdır. Burada ifade etmek gerekir ki, önüne gelen işlemin 23 Anayasa Mahkemesi 4.6.1987 tarih 23/85 (D.8/87) sayılı kararı, s.4, (www.mahke- meler.net, erişim tarihi 22.01.2018). 24 Anayasa Mahkemesi 30.6.1989 tarih, 7/89 (D.6/89) sayılı kararı, s.4, (www.mah- kemeler.net, erişim tarihi 22.01.2018); Anayasa Mahkemesi 29.6.1995 tarih, 9/93 (D.5/95) sayılı kararı, s.166, (www.mahkemeler.net, erişim tarihi 10.02.2018) 25 “İsmi emirname olmasına rağmen yapılan yasal düzenlemenin aslında ve ger- çekte emirnameden başka örneğin tüzük olduğunun kesin bir şekilde anlaşılma- sı halinde bu tür bir düzenlemenin emirname ismi altında yayımlanmasına ba- kılmaksızın anayasal yargı denetimine tabi tutulabileceğini vurgulamak isteriz. Önümüzdeki davada, dava konusu ‘emirname’nin aslında bir tüzük olarak de- ğerlendirilmesi gerektiğini davacı ne davasında iddia etmiş ve ne de mahkemede böyle bir savı ileri sürmüştür. Bu durumda dava konusu emirname normal bir emirname olarak kabul edilir”. Bkz., Anayasa Mahkemesi 29.6.1995 tarih, 9/93 (D.5/95) sayılı kararı, s.167, (www.mahkemeler.net, erişim tarihi 10.21.2018).

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1