Türkiye Barolar Birliği Dergisi 142.Sayı
45 TBB Dergisi 2019 (142) Cengiz Ozan ÖRS belgeleri inceleyemeyen Cumhuriyet Savcısı, bunun bir sonucu olarak devlet sırrı niteliğindeki tanık beyanlarını ve belge içeriklerini delil olarak da kullanamaz; değerlendiremez. 118 Cumhuriyet Savcısı kamu davası açmaya karar vermişse, iddianamede bu bilgi veya belgelerden yalnızca “delil” olarak bahsetmelidir. 119 Uygulamaya bir örnek olarak, “Kozmik Oda Kumpası” olarak bi- linen olay ile ilgili düzenlenen iddianamede belirtilenler de bu doğ- rultudadır 120 . Sonuç olarak, Yasa Koyucunun, devlet sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin ceza yargılaması içindeki yerini kovuşturma ev- resini esas alarak düzenlediği anlaşılmaktadır 121 . Böylece, soruşturma 118 Kaymaz, s. 247. 119 Şen, s. 140-141. Bununla beraber, bu sonuca yönelik öğretide eleştiriler de bulun- maktadır. Bu eleştiriler için bkz. Hafızoğulları/Özen, s. 27-28; Altunel, s. 34-35; Mesude Altunel, “Devlet Sırrı”, Legal Hukuk Dergisi , S: 88, 2010. Hafızoğul- ları/Özen’e göre, kanıtsız kamu davası açılamaz. CMK m. 170 gereğince, s o - ruşturma evresi sonunda toplanan deliller suçun işlendiği konusunda yeterli şüp- he oluşturuyorsa Cumhuriyet Savcısı kamu davası açmak zorundadır. Burada bir yasa boşluğu bulunmaktadır. Koruma tedbirleri hâkim veya mahkemeden istene- bildiğine göre, Cumhuriyet Savcısı bu yolla işi mahkeme önüne getirebilmelidir. Çünkü Ceza yargılamasında kıyas mümkündür. Benzerliğinden dolayı, koruma tedbirinde izlenen yol kıyasen burada da uygulanabilir. Bkz. Hafızoğulları/Özen, s. 28. Bu görüşe karşılık, Kaymaz’ın belirttiği üzere, yasada bu konuda boşluk yoktur. Yasa koyucu, bilerek devlet sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin delil olarak kullanılmasına ilişkin bir düzenleme yapmak istememiştir. Kaymaz, s. 89 (dipnot 226). Biz de bu konuda yasa boşluğu olduğunu düşünmüyoruz. Yasa Ko- yucu, açıkça belirtmemekle birlikte, devlet sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin soruşturma evresinde delil olarak değerlendirilmesini istememiştir. Bu nedenle CMK’nın 47. ve 125. maddelerinde yalnızca kovuşturma evresine yönelik düzen- lemelerde bulunulmuştur. Yasa koyucunun bu amacı komisyon görüşmelerinde- ki açıklamalardan görülmektedir. 120 Bu konuyla ilgili, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosu savcılarından … tarafından iddianameler düzenlen- miştir. İddianamelerde, davaların, şüphelilerin yine “Kozmik Oda” soruşturma- sına ilişkin “devlet sırrı niteliğindeki bilgi ve belgelerin hukuka aykırı yollarla ele geçirilip askeri ve siyasal casusluk amacıyla temin edilip açıklanması” suçundan yargılandıkları Yargıtay 16. Ceza Dairesi’ndeki dava dosyasıyla birleştirilmesi ta- lep edilmiştir. Konumuz açısından iddianamede yer alan bir saptama önem belirt- mektedir. İddianamede, “Kozmik Oda” soruşturması kapsamında, soruşturma- nın başladığı tarihten yaklaşık 4 yıl sonra arama, el koyma ve inceleme yönünde bazı kararlar verildiğine işaret edilmekte; soruşturma aşamasında devlet sırrı ni- teliğinde bilgi veya belgelerin incelenmesi yasal olarak mümkün olmadığı halde bu yönde kararlar verildiği ve bu kararın FETÖ/PDY’nin amaç ve faaliyeti doğ- rultusunda olduğu belirtilmektedir. Bkz. http://www.haberturk.com/yerel-ha- berler/haber/11596941-kozmik-oda-savci-ve-hâkimleri-hakkinda- iddianame, (E.T: 8.10.2017). 121 Benzer yönde. Centel/Zafer, s. 264.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1