Türkiye Barolar Birliği Dergisi 142.Sayı
442 KKTC’de Düzenleyici İşlemlerin Denetlenme(me)si Sorunu ve Buna Çözüm Yolu: İyi İdare Yasası Tüm bunlar, KKTC’nin hukukun üstünlüğüne dayanan bir Cum- huriyet olduğunu belirten Anayasa’nın 1. maddesinde yer alan hü- kümle beraber düşünüldüğünde, hiyerarşi olarak kendisinden daha üstte olan normlara aykırılık taşıyan düzenleyici işlemlerin yargı or- ganlarınca iptal edilmeleri gerektiğini söylemek yanlış olmayacaktır. Ancak YİM, düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davalarını yine YİM’in görev ve yetkilerinin düzenlendiği Anayasa’nın 152. maddesi- ni gerekçe göstererek reddetmekteydi. YİM, düzenleyici işlemleri, 152. maddede belirtilmiş olan yürütsel veya yönetsel bir yetki kullanan herhangi bir organ, makam veya kişinin bir kararı ya da işlemi olarak görmemekte ve bu davaları kabul etmemekteydi. Burada özellikle düzenleyici işlemlere karşı açılan davaları kabul etmeme gerekçesi olarak ileri sürdüğü “karar” sözcüğü önem taşımak- tadır. Yukarıda da belirtildiği üzere Anayasa Mahkemesi itiraz yolu ile önüne gelen davalarda 147. maddede ismen sayılan ya da sayılman, tüm düzenleyici işlemleri karar olarak kabul etmiş ve görüşmüştür. Aksi bir yorum yani, Anayasa koyucunun düzenleyici işlemleri yasa olarak kabul ettiği şeklindeki bir yorum, 147. maddede iptal davası- na konu olabilecek işlemler sayılırken, yasanın yanı sıra, kararname, tüzük ve yönetmelik gibi düzenleyici işlemlerin de ayrıca sayılmasını manasız hale getirecektir. Dolayısıyla görüldüğü üzere, Anayasada lafzı geçen karar sözcüğüne Anayasa Mahkemesi farklı, YİM farklı an- lamlar yüklemekteydi. Bunun sonucunda da, iki yüksek mahkemenin kararları arasında hukuki nitelendirme bakımından çelişen farklı yo- rumlar ortaya çıkmaktaydı ki bu çelişki, düzenleyici işlemlerin denet- lenmesinin en önemli engellerinden biri konumundaydı. 33 melerle ilgili vermiş olduğu bir kararında, düzenleyici işlemlerin kanuna uygun olma ve herhangi bir aykırılık taşımama koşullarını taşıması gerektiğini vurgula- mıştır. “… bir Kanun, herhangi bir organın, Makamın Kanunun öngördüğü şekil- de Nizamname yapmasına yetki verebilir. Ancak bu gibi hallerde yapılacak olan Nizamnamenin Kanuna uygun olması ve Kanunun öngördüğü bir şekilde yapıl- ması gerekir. Herhangi bir Kanun tahtında yapılan herhangi bir Nizamname aşağı- daki hususlara uyması gerekir. 1. Nizamnamenin Kanunun öngördüğü bir şekilde yapılması, tasvip ve ilân edilmesi. 2. Nizamnamenin Memleket kanunlarına zıt (re- pugnant) olmaması. 3. Nizamnamenin yapıldığı Kanuna zıt olmaması ve Kanun tahtında verilen yetki çerçevesini aşmaması. 4. Nizamnamenin gayri muayyen ol- maması. 5. Nizamnamenin gayri makul olmaması.” Karar için bkz., YİM 14.05.1973 tarih, 1/1972 sayılı karar, s. 4, (www.mahkemeler.net, erişim tarihi 15.01.2018) 33 Erhürman (2013), s. 215.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1