Türkiye Barolar Birliği Dergisi 142.Sayı

444 KKTC’de Düzenleyici İşlemlerin Denetlenme(me)si Sorunu ve Buna Çözüm Yolu: İyi İdare Yasası leyici işlemlerin ikincil derecede yasal mevzuat olarak kabul edilmesi gerektiğini, dolayısıyla bunların YİM’in görev alanının düzenlendiği 152. maddede belirtilen idari kararlardan sayılamayacağına hükmet- miştir. Kararın devamında YİM, düzenleyici işlemlerin genel ve soyut nitelikli kişisel olmayan nesnel hükümler içermesi nedeniyle munzam mevzuat sayılacaklarını dolayısıyla da YİM’in görev alanına girmedik- lerini ifade etmiştir. 36 YİM’in düzenleyici işlemleri denetlemeyi reddetme gerekçeleri birkaç nokta itibarıyla değerlendirilmeye muhtaçtır. YİM’in üzerinde durduğu husus, düzenleyici işlemlerin niteliği itibarıyla ikincil yasa- ma işlemi oldukları dolayısıyla da yasama işlemi niteliği taşıyan işlem- lerin denetiminin kendi görev alanına girmediğidir. 36 “Huzurumuzdaki davanın konusu olan “2005 Girne 1. Bölge (Sadrazamköy, Ko- ruçam, Akdeniz, Tepebaşı, Çamlıbel, Geçitköy, Kayalar Ön İmar Sınırları ve Bu Alanlar İçerisinde Uygulanacak Kural ve Koşullar) Emirnamesi”nin idarenin ne tür bir hukuksal işlemi olduğuna gelince; idare dava konusu Emirnameyi çıkarma yetkisini, 55/89 sayılı İmar Yasası’ndan almaktadır. 55/89 sayılı İmar Yasası’nın 7(1) maddesine göre davalı 1 Şehir Planlama Dairesi, Planlama Makamı olarak, kalkınma planının genel ilke ve amaçlarına uygun olarak, her büyüklükteki yer- leşim birimi için imar planı yapmakla yükümlüdür. Ayni yasanın 8(1) maddesine göre, imar planları, plana konu alanların düzenli gelişmesini sağlamak, yaşayan- ların sağlık, huzur, rahatlık ve sosyal refahını sağlayacak şekilde yaşanabilir bir çevre yaratmak, bunun için gelişmeleri denetlemek ve yönlendirmek, belli amaç ve kullanımlar için bölgelere ayırmak, sosyal, kültürel, tarihi mimari önemi ve özelliği olan yapı ve bölge-leri korumak, gelişmelerin aşama ve sınırlarını belirle- mek amacı ile hazırlanır. Yasanın 11(1) maddesine göre, imar planının kapsamı- nın alanını sınırlayan çizgi “imar planı sınırı” olarak isimlendirilir. Madde 11(4)’e göre, imar planı olmadığı veya hazırlanmakta olduğu ancak gelişmenin yaygın ve hızlı olduğu yerleşme birimleri ve alanlarda imar planı onaylanmazdan önce veya imar planı olmadığına bakılmaksızın, bir emirname yayınlanarak “ön imar sınırları” tesbit edile-bilir. Madde 11(B)’ye göre, tesbit edilecek ön imar sınırları içindeki gelişmeler, ilgili başka yasa ve tüzüklerde aksine kural bulunup bulun- madığına bakılmaksızın, çıkarılacak emir-namede belirtilen kural ve koşullar uya- rınca yapılabilir. Mezkûr yasa altında idareye tanınan hukuki işlem yapma yetkisinin birel idari işlemle ilgisi olmayıp, genel ve soyut nitelikli, kişisel olmayan, nesnel ve genel hü- kümler içeren sürekli ve icrai kurallar koymayı öngören düzenleyici işlem yapma yetkisi olduğuna kuşku yoktur. Dava konusu emirname de incelendi-ğinde, da- valı idarenin ilgili yasadan aldığı yetki ile 7 köyü kapsayan geniş bir alanı ön imar sınırı olarak tesbit ederek, bu alan içindeki gelişmeyi düzenleyen genel mahiyette kurallar vazeden bir düzenleyici işlemde bulunduğu görülmektedir. Yukarıda söylediklerimiz ışığında, 2. derece munzam mevzuat sayılan dava ko- nusu emirname, Anayasanın 152. maddesi altında idari işlem olmadığı cihetle ip- tali, idari dava konusu yapılamaz.” YİM, 27.02.2009 tarih, 81/2007 sayılı kararı, s.5, (www.mahkemeler.net , erişim tarihi 15.01.2018).

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1