Türkiye Barolar Birliği Dergisi 142.Sayı

47 TBB Dergisi 2019 (142) Cengiz Ozan ÖRS gereği mahkeme, tanığın bildiklerini doğru ve eksiksiz bir şekilde an- latıp anlatmadığını denetleme olanağından büyük ölçüde yoksundur. Öyleyse sorun, daha çok hukuk devleti bilinciyle ilgilidir. CMUK m. 49 uygulamasında devlet sırrı konusunda kamu görevlilerinin tanık- lığına izin verilmediğinden yakınılmaktadır. Oysa aynı kamu görevli- lerinin CMK m. 47 uygulamasında bildiklerini eksiksiz anlatacakları varsayımına dayanılmakta ve adil yargılanma hakkı ihlal olunmak- tadır. 125 Feyzioğlu’na göre adil yargılanma hakkının ihlal olunması, CMK m. 47’nin taraflara kapalı bir yargılama öngörmesi ve bu yönüy- le savunma hakkını ağır biçimde ihlal etmesi nedeniyledir. Yapılması gereken CMK m. 47 düzenlemesinden vazgeçilerek mülga CMUK m. 49’daki izin sistemine dönülmesidir. Feyzioğlu, bu durumda, mahke- meler talep ettiğinde idari makamların keyfi davranmayarak mümkün olan durumlarda izin vermelerini beklememizin de elbette en doğal hakkımız olduğunu söylemektedir. 126 Devlet sırrı, ceza yargılanmasında düzenlenmesi zor olan konu- lardandır. Bir yandan devlet sırrının korunması gerekirken diğer yan- dan maddi gerçeğin ortaya çıkarılabilmesi için ceza yargılamasında devlet sırrına ulaşılması gerekmektedir. Devlet sırrı içeren bilgi veya belgelerin açıklanması izne bağlandığında ve izin konusunda etkin bir denetim sistemi öngörülmediğinde hukuk devleti ilkesi zedelenir. Buna karşılık, bu bilgi veya belgelerin açıklanması izne bağlanmadı- ğında bunların gizliliğini korumak için ceza yargılamasında taraflara kapalı özel bir yöntem benimsenirse, bu durumda da adil yargılanma hakkı ve hukuk devleti ilkesi zedelenmektedir. Bu açıdan Feyzioğlu’na katılmaktayız. Öyleyse öyle bir yöntem benimsenmelidir ki adil yargı- lanma hakkı ve hukuk devleti ilkesi zedelenmesin. CMK’nın 47. ve 125. maddeleri devlet sırrının gizliliğini koruma- yı amaçlarken maddi gerçeğin de ortaya çıkarılmasını sağlamaktadır. Ancak bunu yaparken, savunmanın, yokluğunda oluşturulan ve dev- let sırrının suçla ilgili kısmını içeren tutanakla yetinmesini öngörmek- tedir. Bu yöntemin etkili bir savunma hazırlama ve adil yargılanma hakkı açılarından sakıncalı olduğunu düşünüyoruz. 127 Bu nedenle, 125 Metin Feyzioğlu, (CMK Değerlendirmeler), s. 35. 126 Metin Feyzioğlu, (CMK Değerlendirmeler), s. 34, 37. 127 “Davanın sonucunu etkiler nitelikteki bir bilgi, belge yahut kanıtın, ilgilinin ince- leme ve eleştirisine sunulmadan mahkemece kullanılması yargılamayı gayriadil

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1