Türkiye Barolar Birliği Dergisi 142.Sayı

50 Ceza Yargılamasında Devlet Sırrı Üzerine Bir Değerlendirme Devlet sırrı içeren bilgi veya belgenin gizlenmesi ulusal güven- lik bakımından zorunlu değilse, mahkeme devlet sırrının gizlenmesi talebini reddedecek ve devlet sırrına ulaşacaktır. Böylece, savunma, mevcut CMK uygulamasında olduğu gibi yokluğunda oluşturulan ve devlet sırrının suça ilgili kısmını içeren tutanakla yetinmek zorunda kalmayacak; devlet sırrına tam olarak vakıf olacak ve savunmasını daha iyi şartlarda hazırlayabilecektir. Devlet sırrı içeren bilgi veya belgenin gizlenmesi talebinin mahke- mece reddedildiği ve devlet sırrının savunmayla paylaşıldığı durum- larda, devlet sırrının korunması için karşılaştırmalı ceza yargılaması hukukunda öngörülen önlemler de alınabilir. Örneğin, KZKCMK’nın 47. maddesinin birinci ve yedinci fıkralarında öngörüldüğü gibi, sa- vunma, devlet sırrı içeren bilgi veya belgeleri kapalı duruşmada ince- lemelidir. Bunun yanında, UKRCMK’nın 517/5. maddesinde yer alan düzenleme de CMK’ya getirilebilir. Bu kapsamda, katılan ve vekili devlet sırrı içeren bilgi veya belgelerden örnek ve notlar alamayacak- tır. Savunma ise bu bilgi veya belgelerden yalnızca notlar alabilecektir. Alınan notlar ise savunmaya verilmeyecek ve mühürlenerek muhafa- za edilecektir. Bu notlar, savunmaya davayı gören mahkemede göste- rilecektir. Ayrıca, UKRCMK m. 517/2’de öngörüldüğü gibi ceza yar- gılaması işlemlerine ilişkin tutanaklar devlet sırrı oluşturan bilgileri içermemelidir. Bu noktada Devlet Sırrı Kanunu Tasarısı’nın (DSKT) “Devlet sırrı ve devlet sırrı niteliği taşımayan bilgi ve belgelerin mahkemelere ve- rilmesi” başlıklı 8. maddesine de değinmek gerekmektedir. Maddenin birinci ve ikinci fıkralarına göre, “ (1) Mahkemelerce talep edilen devlet sırrı niteliği taşıyan bilgi ve belgeler, Kurulca gerekçesi belirtilmek suretiyle verilmeyebilir. Ancak, verilmeyen bilgi ve belgeler davada ilgili aleyhine so- nuç doğurmaz. (2) Devlet sırrı niteliği taşımamakla birlikte diğer gizli bilgi ve belgelerin mahkemelerce talep edilmeleri halinde gönderilmeleri esastır. Bu bilgi ve belgeler, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca gerekçesi açıklanmak suretiyle gönderilmeyebilir. Ancak, gönderilmeme gerekçesi mahkemelerce yeterli bulunmadığı takdirde bu bilgi ve belgelerin gönderilmesi zorunludur. Cumhuriyet başsavcılıklarınca talep edilen bilgi ve belgeler hakkında da bu fıkra hükmü uygulanır ”.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1