Türkiye Barolar Birliği Dergisi 142.Sayı

80 Dilekçe Hakkının Kullanılmasının Engellenmesi Suçu (TCK M. 121) DHKK hükümlerine göre, yabancıların dilekçe hakkını kullanıl- maları için gereken şartlar; 80 Türkiye’de ikamet etmeleri, bu hakkın yabancının vatandaşı olduğu ülke tarafından Türk vatandaşlarına ta- nınmış olması (karşılıklılık şartı) ve dilekçelerinin Türkçe yazılması olarak açıklanmıştır (DHKK m.3/1). 81 Suçun mağduru bir kişi ya da kanunun olanak tanıdığı hallerde toplu olarak dilekçe veren birden fazla kişi olması da mümkündür. 82 Yukarıda açıklandığı üzere, 1982 Anayasası’nda bu konuda herhangi bir yasak öngörülmemiştir. DHKK hükümlerinde de bu konuda her- hangi bir açıklama yer almamaktadır. Kanaatimizce dilekçenin toplu olarak kullanılıp kullanılmayacağı DHKK’da açıkça belirlenmelidir. Aksi halde uygulamada birtakım karışıklıklar doğabilir. Kamu görev- lisinin toplu olarak verilen dilekçeyi, bu konuda esaslı bir hataya düş- mesi sonucu kabul etmemesi halinde kastı olmadığından cezalandırıl- ması da mümkün olmayacaktır. Suçta ve cezada kanunilik ilkesinin sonuçlarından biri olan belir- lilik prensibi de ( nulla poena sine lege certa) bu konunun yasada açık bir biçimde belirlenmesini gerektirmektedir. Belirlilikte, aslolan, bireyin, kanunun lafzı sayesinde, neyin yasak olduğu ve neye müsaade edil- diği konusunda net bir bilgiye sahip olup olmadığıdır. 83 Bu prensibe göre, ceza kanunlarının gerek tipikliğine ilişkin şartları, gerekse hu- kuksal sonuçları yönünden asgari bir belirlilik içermelidir. 84 80 Suç tanımında gösterilen mağdurlara ilişkin özellikler, suçun yapısal maddi un- surlarındandır. Bazı suçlar belirli sıfat ve nitelikleri olan kişilere karşı işlenebilir- ler. Bunlar doktrinde “mağduru bakımından özgü suçlar ” olarak adlandırılmak- tadır. Kanaatimizce TCK m.121’deki suç tipinde açıkça belirtilmese de, kimlerin mağdur olabileceğinin açıklandığı DHKK hükümlerinde, yabancılar bakımından birtakım şartlar arandığından, her dilekçe veren yabancı bu suçun mağduru kabul edilemeyecektir. Bu nedenle kanaatimizce bu suçun, mağduru olan yabancılar ba- kımından, özgü bir suç olduğu söylenebilir (Zafer, s. 161). 81 BEHK hükümlerine göre, Türkiye’de ikamet edenler dışında, karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye’de faaliyette bulunan yabancı tüzel kişilerin, yaban- cı dilde yazacakları dilekçelerle bilgi edinme talebinde bulunmaları mümkündür (BEHK m.4/2). Ancak böyle bir dilekçe Türkçe yazılı olmadığından, kanaatimiz- ce TCK m.121’de suçun konusunu oluşturmayacaktır. Bu nedenlerle bu dilekçe, BEHK yönünden geçerli bir bilgi edinme dilekçesi olsa da, TCK m.121’deki suçun unsurlarının esas alındığı DHKK hükümleri bakımından geçerli bir dilekçe olma- dığından, bu dilekçenin hukuki bir neden olmadan kabul edilmemesi halinde, bu eylem şartları varsa TCK m.257/2 kapsamında bir suç oluşturabilecektir. 82 Retornaz, S. 6. 83 Heınrıch, S. 19. 84 Heınrıch, S. 18.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1