Türkiye Barolar Birliği Dergisi 142.Sayı
89 TBB Dergisi 2019 (142) Gökhan Yaşar DURAN Kamu görevlisinin dilekçenin kabul edilmemesi için cebir, şiddet, tehdit veya korkutulması sonucunda dilekçeyi kabul etmemesi müm- kündür. Bu durumda suçun failinin kim olduğunun belirlenmesi ge- rekecektir. TCK m.28/(1)’nci fıkra hükmüne göre, “Karşı koyamayacağı veya kurtulamayacağı cebir ve şiddet veya muhakkak ve ağır bir korkutma veya tehdit sonucu suç işleyen kimseye ceza verilmez. Bu gibi hallerde cebir ve şiddet, korkutma ve tehdidi kullanan kişi suçun faili sayılır”. Bu fıkra hükmünün bağlılık kuralının (TCK m.40/2) bir istisnası olduğu ileri sürülmüştür. Ancak doktrindeki görüşlerde bu sorunun, dolaylı fail- lik kurumu (TCK m.37/2) içinde de çözümlenmesi de mümkündür. 127 Yine suçun gerçek ihmali bir suç olması da buna engel değildir 128 . VIII. YAPTIRIM TCK m.121 hükmünde, dilekçe hakkının kullanılmasının engel- lenmesi suçunu işleyen failinin, altı aya kadar süreli hapis cezası (TCK m.46/1(c)) ile cezalandırılması öngörülmektedir. Suçun cezasının yu- karı sınırı altı ayı aşmadığından (TCK m.75/1) ön ödemeye tabidir. Süreli hapis cezası, kanunda aksi belirtilmeyen hallerde bir aydan az, yirmi yıldan fazla olamaz (TCK m.49/1). Madde metninde cezanın alt sınırı açıkça belirtilmediğinden TCK m.121’deki suça alt sınırdan verilecek ceza bir aydan az olmayacaktır. TCK m.49/(2)’de, hükmedilen bir yıl veya daha az süreli hapis ce- zası, kısa süreli hapis cezasıdır. Bu hükme göre TCK m.121’deki suça verilecek ceza kısa süreli hapis cezası olacaktır. Kısa süreli hapis cezası, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecin- de duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre TCK m.50/1’de açıklanan “ seçenek yaptırımlara” çevrilebilir (TCK m.50/1). İşlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilen kişinin; daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan 127 Retornaz, s.11. 128 ‘İhmali dolaylı faillik mümkündür. Bir kimse, hareket etmekle mükellef olup da hareket etmeye de istekli olan bir başkasının, emrin gereğini yerine getirmesine cebir veya hile ile engel olduğu takdirde dolaylı faillik söz konusudur’ (Hakeri, s.584) Aksi görüş: ‘İhmal suretiyle işlenen suçlarda dolaylı faillik mümkün değil- dir. Eğer garantör durumunda olan kişi, sorumluluğu altında bulunan kişinin ti- pikliği gerçekleştirmesine engel olmamışsa artık doğrudan faillik söz konusudur’ (Demirbaş, s.509).
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1