Türkiye Barolar Birliği Dergisi 143.Sayı

130 Yargıtay’ın İlk Derece Mahkemesi Olarak Verdiği Son Kararlara Karşı Başvurulacak ... Bu durumun istisnası ise CMK md. 289’da yer almaktadır. Huku- ka kesin aykırılık hâlleri başlıklı maddede temyiz dilekçesi veya be- yanında gösterilmiş olmasa dahi maddede yer alan hallerden biri söz konusu olduğunda hukuka kesin aykırılık var sayılacağı hüküm altına alınmış ve bu hallerden biri söz konusu olduğunda temyiz başvuru- sunda buna yer verilmemiş olsa dahi bozma kararı verilmesine imkân tanınmıştır. 36 Buna karşın CMK’nın 289. maddesinin, hiçbir temyiz nedeni içermeyen bir temyiz başvurusunda mutlak temyiz nedenleri- nin kendiliğinden gözetileceği şeklinde anlaşılması mümkün değildir; zira 298. maddede yer alan kabul edilebilirlik denetimine ilişkin kural doğrultusunda gerekçesiz bir dilekçe Yargıtay’ın ön incelemesinden geçemeyecektir. Ön inceleme aşamasında hükümde var olan, ancak gösterilmeyen nedenin mutlak mı yoksa nispî mi olduğu denetlene- meyeceğinden, 289. maddede yer alan mutlak temyiz nedenlerinin re’sen gözetilmesine ilişkin kuralın, yalnızca temyiz sebebi bulunan temyiz başvuruları açısından geçerli olduğunu kabul etmek gerekir. 37 Önceki Kanun döneminde ise dilekçe ya da beyanda temyiz se- beplerinin gösterilmemesi, temyiz incelemesi yapılmasına engel teşkil etmiyordu. Zira CMUK md. 314/2’de temyiz dilekçesine temyiz ne- denlerinin gösterilmemesinin temyiz incelemesine engel olmayacağı şeklinde bir hüküm bulunmaktaydı. Ancak böyle bir hükme CMK md. 295’te yer verilmemiştir. 38 6. Temyiz kanun yolu açısından kanunda öngörülen sınırlar CMK’nın 286. maddesinde temyiz başvurusuna konu olabilecek 36 Anılan maddede söz konusu haller a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşek- kül etmemiş olması; b) Hâkimlik görevini yapmaktan kanun gereğince yasaklan- mış hâkimin hükme katılması; c) Geçerli şüphe nedeniyle hakkında ret istemi öne sürülmüş olup da bu istem kabul olunduğu hâlde hâkimin hükme katılması veya bu istemin kanuna aykırı olarak reddedilip hâkimin hükme katılması; d) Mah- kemenin kanuna aykırı olarak davaya bakmaya kendini görevli veya yetkili gör- mesi; e) Cumhuriyet savcısı veya duruşmada kanunen mutlaka hazır bulunması gereken diğer kişilerin yokluğunda duruşma yapılması; f) Duruşmalı olarak ve- rilen hükümde açıklık kuralının ihlâl edilmesi; g) Hükmün 230. madde gereğince gerekçeyi içermemesi; h) Hüküm için önemli olan hususlarda mahkeme kararı ile savunma hakkının sınırlandırılmış olması; i) Hükmün hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delile dayanması olarak sayılmıştır.; Yenisey/Nuhoğlu, s. 934. 37 Taner, s. 66; Aksi yönde bkz. Erdem/Şentürk, s. 193. 38 Yenisey/Nuhoğlu, s. 952; Centel/Zafer, s. 880; Özbek ve diğerleri, s. 760, 761.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1