Türkiye Barolar Birliği Dergisi 143.Sayı

133 TBB Dergisi 2019 (143) Haluk TOROSLU Yine benzer şekilde Türkiye’nin taraf olduğu Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi’nin 14. maddesinde de bir suçtan hüküm giyen herkesin, mahkûmiyet ve cezanın yasalara uygun olarak daha yüksek bir yargı organınca yeniden incelenmesini istemek hakkı- na sahip olduğu düzenlenmiştir. Belirtmek gerekir ki, bir yargı organının verdiği kararların, yapılan adli hatalar dolayısıyla gerçeğe uygun olmaması veya hukuka aykırı nitelik arz etmesi her zaman mümkündür. Bu şekilde verilen yanlış kararlar hata sonucu ortaya çıkabileceği gibi, yargı mercileri tarafın- dan bilerek ve isteyerek hukuka aykırı nitelikte kararlar verilmesi de pekâlâ mümkündür. Ceza muhakemesi maddi gerçeğe ulaşmak ama- cında olduğundan ve ceza müeyyidesi ancak gerçek suçluya uygulan- dığı takdirde kendisinden beklenen işlevi yerine getirebileceğinden, yargılamanın hukuka uygun şekilde yapılması ve gerçeğe uygun bir karar verilmesi son derece önemlidir. Ayrıca yapılan yargılama so- nunda verilecek hükme dayanılarak uygulanacak müeyyidenin bire- yin özgürlüğüne ağır bir müdahale teşkil ettiği düşünüldüğünde, adli hataların ceza yargılaması açısından önemi ve etkisi daha da çarpıcı biçimde ortaya çıkmaktadır. Bu itibarla söz konusu adli hataları ön- lemek ve muhakeme sürecinde ortaya çıkabilecek hukuka aykırılık- ların giderilmesini ve nihai olarak doğru karar verilmesini sağlamak amacıyla kanun yolunun bir hukuki çare olarak öngörülmüş olması, hem somut bir davada yargılanan sanık hem de toplum için hak arama özgürlüğü açısından çok önemli bir teminattır. 41 Nitekim uluslararası sözleşmelerde kanun yolu teminatına ilişkin açık düzenlemelere yer verilmiş olmasının sebebi de budur. Kanun yoluna başvurma hakkı ceza muhakemesinde önemli bir teminat niteliğinde olsa da, bazı hallerde, muhakemenin mümkün olan en kısa sürede sonlandırılması ihtiyacı doğrultusunda görece önemsiz kararlar açısından bu yolun kapanması mümkündür. 42 Nitekim Avru- 41 Kunter, s. 726; Toroslu/Feyzioğlu, s. 372; Kararların denetim muhakemesi çerçe- vesinde incelemeye açık olmasının hukuk devletinin bir gereği olduğu hususunda bkz. Öztürk, s. 657 vd.; Özen, s. 2343; Erdem/Şentürk, s. 18; Karakehya, s. 599 vd. 42 Kunter, s. 726; Kanun yolunun bir temel hak olarak tanınması uluslararası ceza hukukunda da görülmektedir. İkinci Dünya Savaşı sonrasında kurulan askeri mahkemelerde kanun yolu hakkı öngörülmüş değildi. 1990’larda modern ulus- lararası ceza mahkemelerinin ortaya çıktığı dönemde bu bir temel hak olarak ta- nındı. Uluslararası Ceza Mahkemesine ilişkin Roma Statüsü, ara ve son kararların

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1