Türkiye Barolar Birliği Dergisi 143.Sayı

138 Yargıtay’ın İlk Derece Mahkemesi Olarak Verdiği Son Kararlara Karşı Başvurulacak ... Öte yandan Yargıtay ceza dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararlara istinaf yolunun kapalı olmasının eşitlik ilkesi açısın- dan da değerlendirilmesi gerekmektedir. Anayasanın 10. maddesinde, herkesin, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mez- hep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşit olduğu, Devlet organları ve idare makamlarının bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorunda olduğu hüküm altına alınmıştır. Bilindiği üzere söz konusumadde, nispi eşitliği düzenleyen ve tüm devlet organlarına bu eşitlik anlayışına uygun davranma yükümlülü- ğü getiren bir düzenlemedir. Nispi eşitlik, anlayışı uyarınca eşitliğin anlamı, toplumda yaşayan tüm bireylerin aynı kurallara tabi olması değil, aynı durumda bulunanlara aynı kuralların uygulanmasıdır. Do- layısıyla farklı durumlarda bulunan bireyler açısından uygulanması gereken farklı düzenlemeler söz konusu olabileceği gibi, kişinin hakla- rı ve ödevleri, yetkileri ve sorumlulukları, içinde bulunduğu duruma veya yaptığı işe göre değişebilecektir. 53 Her ne kadar farklı hukuki durumlarda bulunan kişiler açısından farklı uygulamalar yapılması mümkün olsa da, bu ayrıksı uygulama- ların kamu yararına yönelik olması ve haklı bir nedene dayanması ge- rektiğinde kuşku yoktur. Anayasa Mahkemesi’ne göre haklı nedenin “anlaşılabilir”, “amaçla ilgili”, “makul ve adil” olması gerekmektedir. Birbirini tamamlayan, doğrulayan ve güçlendiren bu ölçütten birine uymayan bir düzenlemenin eşitliğe aykırı olduğu söylenebilir. 54 Yukarıdaki açıklamalardan hareketle Yargıtay’ın ceza dairesinin ilk derece mahkemesi olarak yaptığı yargılamalar sonunda verdiği hü- kümlere karşı istinaf kanun yolunun kapalı olmasının eşitlik ilkesiyle çelişip çelişmediği değerlendirilebilir. Bu noktada dairenin ilk derece 53 Anayasa Mahkemesi’nin nispi eşitlik anlayışını esas alan kararları için bkz. Ergun Özbudun, Türk Anayasa Hukuku, 18. Baskı, Yetki Yayınevi, Ankara 2018, s. 157; Kemal Gözler, Türk Anayasa Hukuku, 2. Baskı, Ekin Yayınevi, Bursa 2018, s. 243. 54 Anayasa Mahkemesi çeşitli kararlarında haklı neden kavramını somutlaştırıcı ölçütler olarak “gereklilik”, “zorunluluk”, “işin özelliklerine ve ereklerine uy- gunluk”, “dengeli ve makul görülebilecek ölçüler”, “adaletli ve eşit ölçüler” gibi değişik ifadelere yer vermiştir. Bkz. Özbudun, s. 158; Anayasadaki ayrımcılık ya- sağının keyfi ayrımlarla ilgili ve sınırlı olarak anlaşılması gerektiği konusunda bkz. Bülent Tanör/Necmi Yüzbaşıoğlu, Türk Anayasa Hukuku, 16. Bası, Beta Ya- yınevi, İstanbul 2016, s. 122.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1