Türkiye Barolar Birliği Dergisi 143.Sayı

173 TBB Dergisi 2019 (143) Hakan AYYILDIZ 6713 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinin 3 üncü fıkrası ile Cum- huriyet savcılarına, kolluk görevlileri hakkında görevlerinden doğan veya görevleri sırasında işledikleri suçlar ile kişisel suçları sebebiyle soruşturma başlatmaları hâlinde, durumu, personelin ilgisine göre, Bakanlığa, valiliğe veya kaymakamlığa en geç yedi iş günü içinde bil- dirme yükümlülüğü getirmiştir. Anılan fıkra uyarınca Bakanlık, valilik ve kaymakamlıklar ile idarî soruşturmayı yürüten görevliler, soruştur- manın gizliliğine zarar verilmemesine yönelik gerekli tüm tedbirleri alır. Bu düzenleme ile madde gerekçesinde yetkili idarî makamların maiyetleri altında çalışan kolluk görevlileri hakkında Cumhuriyet sav- cılıkları tarafından soruşturma yürütüldüğüne ilişkin olarak bilgi sahi- bi olmaları ve bu suretle de durumun gerektirdiği hâllerde söz konusu personel hakkında ivedilikle idarî soruşturma açılabilmesine imkân sağlanması amaçlandığı belirtilmiş olsa da bu durum soruşturmanın gizliliği açısından riskli görülerek doktrin tarafından eleştirilmiştir. 59 Kanun’un 8 inci maddesinin 4 üncü fıkrasında ise şeffaflık amacı güdülerek hem ilgili kolluk personelinin hem de halkın şikâyet sis- temine olan güven duygusunun güçlendirilmesi adına düzenli ara- lıklarla bilgilendirme yapılması hususu düzenlenmiştir. Buna göre; şikâyetçi ile ihbar veya şikâyet edilen kolluk görevlileri, yapılan disip- lin soruşturmasının safahatı hakkında, ilgisine göre Bakanlık, valilik veya kaymakamlıklarca en az iki ayda bir bilgilendirilir. C. KOLLUK VE SİVİL GÖZETİM Kurallara uyulmadığında ve hukukun çizdiği sınırlara riayet edil- mediğinde kolluk faaliyetleri esnasında zaman zaman insan hakları ihlallerine yol açılabileceğine yukarıda değinilmişti. 60 Bu yüzden ken- 59 Bkz. Ersan Şen, “6713 sayılı Kanun’da Soruşturmanın Gizliliği Riski”, http:// www.haber7.com/yazarlar/prof-dr-ersan-sen/1978911-6713-sayili-kanunda- sorusturmanin-gizliligi-riski, (Edinme tarihi: 16.12.2018) Şen, 6713 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinin 3 üncü fıkrasının değiştirilip, 657 sayılı Kanun’un 131 inci mad- desinin 3 üncü fıkrasına benzer bir düzenlemeye yer verilmesinin isabetli olacağı- nı ileri sürmüştür. 60 Hafızoğulları’na göre, insan hakları ihlallerinin çoğu kez kolluktan gelmesi doğaldır. Zira kolluk, birbirinin karşıtı olan iki temel değeri yani kişiyi ve toplumu birlikte korumak zorundadır. Fakat son tahlilde kolluk insan haklarının teminatı olmak zorundadır. Bu durum, hukuk devleti olmanın gereğidir. Bkz. Zeki Hafızo- ğulları, “İnsan Hakları, Polis Görevi ve Yetkisi” Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi , Ankara, 1995, C.44, S.1-4, s.566.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1