Türkiye Barolar Birliği Dergisi 143.Sayı

177 TBB Dergisi 2019 (143) Hakan AYYILDIZ Günümüzde teknolojinin gelişmesi ile birlikte değişen yaşam şe- killeri ve bilgiye ulaşmada elde edilen kolaylık kamu yönetimi anlayış- larını etkilediği gibi kolluk faaliyetlerini de yeniden şekillendirmiştir. Kolluk, artık faaliyetlerinde halkın da desteğini almak ve bu sebeple kamuoyunda ve özellikle medyada kendini iyi ifade etmek zorunda- dır. Bu sebeple toplum destekli kolluk anlayışının kolluk faaliyetleri- nin halkın gözünde meşruiyetini sağlamak adına çok önemli olduğu söylenebilir. Fakat toplum destekli kolluk anlayışı bir süreç işi olup, bir anda hayata geçirilebilecek bir husus değildir. Bu anlayışın hayata geçirilebilmesi için de insan haklarına riayet ve halkla ilişkiler konu- sundaki hassasiyet önem arz etmektedir. Öte yandan kolluk personelinin eğitimi kadar kolluk faaliyetleri- nin denetimi de önemlidir. Zira AB uyum süreci ve Anayasamızın 2 nci maddesinde ifadesini bulan hukuk devleti ilkesini hayata geçirmek adına kolluk faaliyetlerinin etkili denetim mekanizmalarıyla denetlen- mesi ve hesap verebilir olmak bir gerekliliktir. Bu, aynı zamanda inan- dırıcılığı ve güvenilirliği olan bir kurum olabilmek için de önemlidir. Hem halkın hem de kolluk personelinin, kolluk faaliyetlerinin de- netimi ile ilgili ulusal mevzuatımızda son dönemde yapılan iyileştir- meler konusunda bilgilendirilmesi ve farkındalık artırımı da (Örneğin halkın bilinçlendirilmesine yönelik kamu spotları hazırlanması ve kol- luk personelinin eğitimi kapsamına Kamu Denetçiliği Kurumu, Kol- luk Gözetim Komisyonu gibi konuların dâhil edilmesi gibi.) şeffaflığın sağlanması adına yerinde olacaktır. Şeffaflığın hayata geçirilebilmesi için bir diğer adım da kolluk faa- liyetlerinin denetiminde sivil gözetime yer verilmesidir. Fakat bunun için dikey değil yatay bir gözetim sistemi kurulması daha uygun ola- caktır. Ülkemizde sivil gözetim yasama, yürütme ve yargı organların- ca yerine getirilmeye çalışılmaktadır. Son dönemde bu alanda gerçek- leştirilen önemli ilerlemelere rağmen kamu sektöründen bağımsız bir denetim sisteminin oluşturulması özellikle AB ilerleme raporları gibi uluslararası metinlerde ülkemize yönelik yapılan eleştirilere de bir ce- vap teşkil etmiş olacaktır. Kolluk faaliyetlerinin denetiminde dikkat edilmesi gereken bir başka husus da ulusal denetim mekanizmalarının birlikte ve uyum içerisinde çalışabilmesidir. Söz konusu kurumlar zaman zaman bir

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1