Türkiye Barolar Birliği Dergisi 143.Sayı

247 TBB Dergisi 2019 (143) Hakan BİLGEÇ Bu noktada genel kurula katılma hakkı ve oy hakkı arasındaki ayrıma değinmek gerekir. Genel kurula katılma hakkı, ortakların, oy hakkından bağımsız olarak sahip oldukları yönetsel bir haktır ve ortak sıfatının kazanılması ile doğar. Ortaklar, oy hakkından yoksun olsalar dahi, genel kurula katılma hakkına sahiplerdir. 44 Dolayısıyla, ortakla- rın oy haklarının doğmamış olması genel kurul toplantısına katılma hakları olmadığı anlamına gelmez. Pay üzerinde intifa hakkı kurulma- sı halinde de, oy hakkı intifa hakkı sahibine ait olmakla birlikte, payın malik olan ortağın da genel kurul toplantısına katılma hakkı vardır. 45 Öte yandan limited şirkette – önemli nitelikteki işlemler hariç ol- mak üzere– genel kurul toplantısı bakımından bir toplantı nisabı ön- görülmemiştir (TTK m. 620-621). Bu doğrultuda ortakların oy hakla- rının doğmaması nedeniyle limited şirketin feshi talebi genel kurulun toplanamamasına değil; toplanmasına rağmen karar alamamasına dayanabilir. Zira, tüm ortakların nakdi sermaye taahhüdünde bulun- duğu bir limited şirkette, kuruluştan itibaren yirmi dört ay içerisinde asgari sermaye payları ödenmez ise ortaklar genel kurula katılabilecek ve dolayısıyla genel kurul toplanabilecek; ancak oy hakları doğmadığı için genel kurul kararının alınması mümkün olamayacaktır. Bahse konu olasılıkta, toplanan genel kurul, ortakların oy hakla- rının henüz doğmaması nedeniyle fiilen işlevsiz olur. 46 Genel kurulun fiilen işlevsiz olması, şirketin gerekli organlarından birinin var olma- dığı şeklinde yorumlanmaya müsaittir. Yalnız, şirketin feshinin istene- bilmesi için karar alamama halinin uzun süredir devam etmesi gere- kir. Uzun sürenin nasıl tespit edileceği konusunda ise açıklık yoktur. 47 Şirketin kuruluşundan itibaren geçecek yirmi dört aylık sürenin uzun pay sahiplerinin oy hakları da doğmuş olacağından genel kurulun toplanmasına rağmen, pay sahiplerinin oy haklarının bulunmadığı gerekçesiyle işlevsiz kalması söz konusu olmayacaktır. Dolayısıyla, anonim şirkette genel kurulun eksikliği ne- deniyle fesih davası açılması mümkün değildir. Ancak genel kurulun toplanama- ması, anonim şirketler için organ eksikliğinden ayrı özel bir fesih nedenidir. Oğuz İmregün, Anonim Ortaklıklar, Yasa Yayınları, İstanbul, 1989, s. 479. 44 Genel kurula katılma hakkının, oy hakkını kapsamak zorunda olmadığı konusun- da bkz. Forstmoser/Meier-Hayoz/Nobel, s. 215. 45 Kendigelen, s. 326; Akbay, s. 93. 46 Tekinalp, bu durumu organların kilitlenmesi olarak nitelemektedir. Kilitlenme halinde fesih davasının açılabileceği hakkında bkz. Tekinalp, s. 167. 47 Tekinalp, uzun sürenin alt sınırının en az üç yıl olduğu görüşündedir. Tekinalp, s. 167.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1