Türkiye Barolar Birliği Dergisi 143.Sayı

264 Ticaret Sicilinde Görünüşe Güvenin Başlangıç Anına İlişkin Bir Değerlendirme Çalışmamızın konusunu, üçüncü kişilerin ilanın görünüşüne ne zamandan itibaren dayanabileceği sorunu oluşturduğundan bu şart- ların hepsi bu çalışmada ele alınmayacaktır. İlana ilişkin şartlar olan; bir ticaret sicili ilanının mevcudiyeti ve ilanın gerçek duruma aykı- rılığı konumuz bakımından önem arz etmesi sebebiyle aşağıda ele alınacaktır. A. Bir Ticaret Sicili İlanının Mevcudiyeti Görünüşe güvenden bahsedebilmek için her şeyden önce bir tica- ret sicili ilanı bulunmalıdır. Bir hususun tescil ve ilan edilebilmesi ise ilgili mevzuatta bunu öngören bir düzenlemenin bulunmasına bağlı- dır. 12 Mevzuatta bir düzenleme bulunmaksızın tescil ve ilan edilen bir husus üçüncü kişiler açısından herhangi bir hüküm ifade etmemekte- dir. 13 Düzenleme bulunmamasına rağmen tescil ve ilan edilen husus- larda görünüşe güven müessesine de dayanılamaz. 14 12 Aksi halde var olan gerçek dışı ilan her ne kadar üçüncü kişilerde bir güven oluşsa da bu güven korunmayacaktır. Nitekim mehaz HGB §15/3’te olduğu gibi TTK m. 37 hükmünün tasarı halinde açıkça “Tescil edilmesi gereken bir husus…” ifadesi- ne TBMMGenel Kurulu görüşmelerinde ifadeyi düzeltmek adına yer verilmemiş- tir. TTK m. 37 hükmünün gerekçesinde bu hususa “…Hükmün uygulanabilme şartlarından birincisi, tescil edilen olgunun tescili gerekli bir husus olmasıdır. Tes- cili gerekmeyip de tescil edilmiş bir olguya yani sicilin olumlu işlevi haiz olmadığı bir hususa 37 nci madde uygulanmaz. Aynı kural tescil edilebilecek hususlar için de geçerlidir...” şeklinde yer verilmektedir. Hükmün gerekçesinde, kanun koyu- cunun bu ifadeyi çıkartmak gibi bir amacının bulunduğuna dair bir bilgiye rastla- nılmamaktadır. 13 Asuman Yılmaz, “Türk Ticaret Kanunu’na Göre Ticaret Sicilinde Hukukî Görü- nüşe Güven (TTK m. 37)”, BATİDER, 2014, C. XXX, S. 3, s. 65-91, s. 75; Hamdi Yasaman, “Yeni Türk Ticaret Kanununda Ticaret Sicili İle İlgili Getirilen Yenilik- ler”, REGESTA, 2011, S. 1, s. 7-12, s. 11; N. Füsun Nomer Ertan (Hüseyin Ülgen/ Mehmet Helvacı/ Abuzer Kendigelen/Arslan Kaya/N. Füsun Nomer Ertan), Ticari İşletme Hukuku, 5. Baskı, İstanbul 2015, s. 360; Oruç Hami Şener, Ticari İşletme Hukuku Ders Kitabı, Ankara 2016, s. 494-495; Sabih Arkan, Ticarî İşletme Hukuku, 23. Baskı, Ankara 2017, s. 269; Rıza Ayhan, “Ticari İş- Ticari İşletme- Tacir- Ticaret Sicili- Ticaret Unvanı- Haksız Rekabet (m. 11-63)”, Sempozyum- Yürürlüğünün Birinci Yılında 6102 Sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu 12-13 Nisan 2013, Erzincan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2012, C. XVI, S. 3-4, s. 31- 53, s. 45; Yavuz Akbulak, “Ticaret Sicilinin Temel Esasları ve Görünüşe Güven İlkesi”, İstanbul Barosu Dergisi , 2014, C. 88, S. 5, s. 344-355, s. 354. 14 TTK m. 37 hükmü gerekçesinde bu hususa “…Hükmün uygulanabilme şartla- rından birincisi, tescil edilen olgunun tescili gerekli bir husus olmasıdır. Tescili gerekmeyip de tescil edilmiş bir olguya yani sicilin olumlu işlevi haiz olmadığı bir hususa 37 nci madde uygulanmaz. Aynı kural tescil edilebilecek hususlar için de geçerlidir.” şeklinde yer verilmektedir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1