Türkiye Barolar Birliği Dergisi 143.Sayı
338 Yabancı Mahkeme Kararlarının Tenfizinin Mütekabiliyet Şartına Bağlanması ile ... gellenmektedir. Böylece, davalı yabancı mahkeme önünde gayri adil bir yargılamaya veya temel haklarına aykırı bir karara maruz kalmasa dahi, böyle bir şart sayesinde kendisine yöneltilen dava tehdidinden kurtulmaktadır. Dolayısıyla, salt tenfize konu kararın veren mahke- menin menşeini esas alan mütekabiliyet, davalıya davanın akıbetini etkileyen esaslı bir avantaj sunmakta, davacının AİHS’nin koruması altında olan çeşitli haklarından yararlanmasını doğrudan engellemek- tedir. Bu nedenle, mütekabiliyet şartının bizatihi kendisinin, temel haklar konusunda taraf devletlere karşılıklılığa bakılmaksızın objek- tif yükümlülük yükleyen AİHS sistemiyle bağdaşmadığı teorik olarak söylenebilir. Diğer yandan, aşağıda görüleceği üzere, mütekabiliyetin bir tenfiz şartı olarak aranmasının tenfiz devletinin menfaatine olup olmadığı da belirsizdir. Bu bakımdan, yabancı mahkeme kararı ile özel hukuka ilişkin bir hak elde eden ve bu haktan tenfiz devletinde de yararlanmak isteyen davacıya, salt tenfize konu kararı veren mahke- menin menşeini esas alan böyle bir şartın tatbiki, insan hakları hukuku açısından da ciddi problemlere yol açabilecek mahiyettedir. Bu nedenle, Türk hukukunda bir tenfiz şartı olarak düzenlenen mütekabiliyetin tatbikinin AİHS’neki çeşitli hakları gerçekten ihlal edip etmeyeceği, olası bir ihlalin hangi hallerde ve ne şekilde ortaya çıkabileceğinin incelenmesi gerekmektedir. Böyle bir çalışma, bireyle- rin AİHS’de yer alan bazı haklarının Türk mahkemelerince ihlalinin önlenmesi ve Türkiye’nin AİHM nezdinde olası bir mahkûmiyetinin de engellenmesi bakımından yararlı olacaktır. Bu kapsamda, MÖHUK m.54(a)’da düzenlenen mütekabiliyet şartının tatbiki ile başta dava- cının olmak üzere, tarafların AİHS m.6(1)’de güvence altına alınan hakları arasındaki ilişkiyi ortaya koyacağız. Ayrıca, yabancı kararın tenfizi talebinin kabul veya reddedilmesi, mülkiyet hakkını güvence altına alan P-1 m.1’in veya aile hayatına saygı hakkını güvence altı- na alan AİHS m.8’in kapsamına giren özel hukuka ilişkin bir haktan Türkiye’de yararlanılamamasına neden olabilecektir. Dolayısıyla, mü- tekabiliyet şartının tatbiki suretiyle AİHS m.8 ve P-1 m.1’deki hakların ihlal edildiği iddialarının, AİHM tarafından nasıl bir denetim ve de- ğerlendirmeye tabi tutulabileceğini ele alacağız. Tespit edebildiğimiz kadarıyla, AİHM’nin henüz salt mütekabiliyet şartının karşılan(ma) dığı gerekçesiyle reddedilen (veya kabul edilen) bir tenfiz talebinin AİHS’ne aykırılığı iddiasını değerlendirdiği bir içtihadı bulunma-
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1