Türkiye Barolar Birliği Dergisi 143.Sayı
345 TBB Dergisi 2019 (143) İlyas ARSLAN karşılığının beklenmesinin normal olduğu ifade edilmektedir. 38 Ayrı- ca, tenfiz mahkemesinin yabancı yargı sisteminin bağımsızlığı veya ta- rafsızlığı gibi hassas meselelerin yargılama esnasında tartışılmasından kaçınmasına imkân tanıması itibariyle yararlı olarak dahi görülebilir. Bu açıdan bakıldığında, devletlerin yabancı kararların kendi ülkele- rindeki etkinliğine izin verip vermemek bakımından sahip oldukları yetkiyi/kozu her zaman ellerinde bulundurma ihtiyacı hissettikleri söylenebilir. 39 Bununla beraber, aynı zamanda verildiği devletin egemenliğinin bir tezahürü olan bir mahkeme kararına koşulsuz olarak etkinlik ta- nınmadığı da unutulmamalıdır. Yabancı bir mahkeme kararı ülkede icra edilebilirlik vasfını, tenfiz devleti mahkemelerince yürütülen bir prosedür sonucunda verilen ve yabancı kararın kendi hukukuna uy- gunluğunu kabul eden bir mahkeme kararından almaktadır. 40 Haliyle, mütekabiliyet şartının aranmaması, pratikte tenfiz devletinin yargısal bir kapitülasyona maruz kalacağı ve egemenliğinin zedeleneceği an- lamına gelmemekte, bilakis tenfiz devletinin de yargısal egemenliğe sahip olduğunu dolaylı olarak göstermektedir. Dolayısıyla, bu tür psikolojik ve soyut gerekçeler bir tarafa bırakılırsa, -tenfiz devleti açı- sından- mütekabiliyet şartının aranmasını haklı gösteren herhangi bir neden veya bir devlet menfaati bulunmamaktadır. Diğer taraftan, yabancı kararların tenfizini hukuken kabul eden bir devletin, bunu akdi, kanuni veya fiili mütekabiliyet esaslarına istina- den belirli devletlere ait mahkeme kararlarıyla sınırlamak bakımından da tamamen bir serbestiye sahip olduğu, dolayısıyla bunun bir tercih sorunu olduğu da gerçektir. Zira belirli devletlere ait mahkeme karar- larını tenfiz edeceğini öngörmek, prensip olarak yargı yetkisine sahip devletin uluslararası hukuk açısından herhangi bir sorumluluğuna yol açmayacaktır, meğerki mahkemelerinin tenfiz talebini söz konusu şart nedeniyle reddettiği ilgili tarafa kendi mahkemelerine erişim imkânı tanımamış olsun. 38 Demirkol, s.50 dn.180’deki yazarlar. 39 Demir Gökyayla, s.49; Elbalti, s.216. 40 Bu husus doktrinde yabancı ilamların tenfizi bakımından şu şekilde ifade edil- miştir.:“…icra kabiliyeti yabancı ilama değil, Türk mahkemesinin kararına bağ- lanmakta ve icra organı sonuç itibariyle Türk milleti adına verilen karara uyarak işlem yapmış olmaktadır.” Bkz. Sakmar, s.144.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1