Türkiye Barolar Birliği Dergisi 143.Sayı
347 TBB Dergisi 2019 (143) İlyas ARSLAN İkinci olarak, yabancı mahkeme kararın tenfizi davası, bireyler tarafından yabancı ülkede elde edilen özel hukuka ilişkin bir haktan tenfiz devletinde yararlanmak gayesiyle açılmaktadır. Yabancı karar- ların tanınması-tenfizinin dünya üzerinde bu denli kabule mazhar ol- masında, milletlerarası karakterli özel hukuk ilişkilerin yaygınlaşması nedeniyle bu tür ilişkiler çerçevesinde elde edilen kararların tenfiz et- tirilmesine duyulan ihtiyacın artması etkili olmuştur. 45 Önceleri teorik olarak mütekabiliyet şartına yer verilmesi, milletlerarası nezaket ve iyiniyet ilkelerine dayandırılmaktaydı. Günümüzde yabancı kararın tenfiz edilmesinin sebebi, yabancı devletlere karşı bir nezaket veya iyi niyet göstermek değil, milletlerarası ilişkilerin özel hukuk alanında düzenli bir şekilde yürütülebilmesini sağlamaktır. 46 Bu nedenledir ki devletler geçmişe nazaran giderek artan bir şekilde gerek ulusal gerek- se uluslararası tanıma-tenfiz rejimlerinde yabancı kararlarının tanın- ması-tenfizini mümkün mertebe kolaylaştıracak normatif düzenleme- ler tanzim etme yoluna gitmektedir. Mütekabiliyetin bir tenfiz engeli olarak kaldırılmasında veya kanun koyucular tarafından benimsenen bu şartın içtihatlar yoluyla yumuşatılmasında bu düşüncenin etki- li olduğunu söylemek hatalı olmayacaktır. 47 Bu nedenle, bir taraftan yabancı kararların tenfizini mümkün mertebe kolaylaştıran birtakım asgari şartlar öngören devletin, diğer taraftan bunu mütekabiliyet gibi ne devletin ne de bireylerin menfaatlerini korumaya hizmet eden bir koşula bağlamaları, hatta mahkemelerinin tenfizin engellenmesi zım- nında söz konusu şartı daraltıcı bir şekilde yorumlamamaları günü- müz ihtiyaçlarıyla bağdaşmamaktadır. Üçüncü ve daha önemlisi, yabancı ülkede tamamen dürüst ve adil bir yargılama sonucunda verilen ve tenfize ilişkin tüm şartları karşıla- yan bir yabancı kararın salt mütekabiliyet nedeniyle tenfiz edilmemesi, özel hukuk kişilerinin -esasen yine aynı devlet tarafından korunması gereken- menfaatlerinin devletin aslında olmayan bir menfaatine kur- ban edilmesi manasına gelmektedir. Oysa iki özel hukuk kişisi arasın- daki hak uyuşmazlığının, çeşitli nedenlerle kendi mahkemelerinden önce yabancı bir mahkemece karara bağlanmış olmasında tenfiz dev- 45 Benzer yönde bkz. Demirkol, s.51-52. 46 Sakmar, s.89. 47 Karşılaştırmalı hukukta bu yöndeki mahkeme tatbikatı hakkında bkz. Elbalti, s.190-200.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1