Türkiye Barolar Birliği Dergisi 143.Sayı

354 Yabancı Mahkeme Kararlarının Tenfizinin Mütekabiliyet Şartına Bağlanması ile ... böyle bir şikâyeti AİHS m.6(1)’in temel unsuru olan hakkaniyete uy- gun yargılanma hakkı kapsamında mütalaa edeceğini söylemek müm- kündür. Zira tanıma-tenfiz talebinin tanıma-tenfize konu kararı veren yabancı mahkemenin yetkisizliği nedeniyle reddinin şikâyete konu yapıldığı başvurularda, AİHM’nin taraf devlet mahkemelerince veri- len böyle bir kararı, hakkaniyete uygun yargılanma hakkı kapsamında mütalaa ettiği görülmekte ve söz konusu hakka müdahale teşkil ettiği- ni kabul etmektedir. 57 Gerçi bu noktada, AİHM’nin McDonald v. Fransa kararının, yaban- cı mahkeme kararlarının tanınması-tenfizi taleplerinin herhangi bir tanıma-tenfiz şartının yorumu ve tatbiki suretiyle reddedildiği veya 57 Bkz. McDonald v. Fransa, no.18648/04, 29 Nisan 2008, En Droit, B. Söz konusu ka- rarda, Fransa’da yaşamış ve bir Fransız vatandaşı ile evli olan ABD vatandaşı bir diplomat olan başvurucu, Fransız mahkemelerinde karısına karşı boşanma davası açmış, ancak boşanma talebinin reddedilmesi üzerine aynı davayı Florida mah- kemelerinde açmıştır. Davalının yetki itirazına rağmen başvurucunun Florida’da ikamet ettiği gerekçesiyle yetkili olduğuna karar veren Florida mahkemeleri, boşanmaya hükmetmiştir. ABD mahkemesince verilen boşanma kararının ta- nınması talebi, Fransız mahkemelerince davalı kadının Fransız vatandaşlığından dolayı MK m.15 hükmünün Fransız mahkemelerine münhasır yetki bahşettiği, davanın özellikleri dikkate alındığında ABD mahkemelerinin yetkisinin aşırı ni- telikte olduğu ve Fransa’nın dava bakımından doğal forum mahiyetinde olduğu gerekçesiyle reddedilmiştir. Ayrıca, Fransız mahkemeleri başvurucunun Fransız mahkemelerince reddedilen boşanma davasının kendisine yüklemiş olduğu yü- kümlülüklerden kurtulmak amacıyla ABD mahkemelerinden elde ettiği boşan- ma kararını tanıtmak istediği, dolayısıyla hileli davrandığını tespit etmiştir. Bkz. McDonald v. Fransa, En Fait A. AİHS m.6(1)’in yabancı mahkeme kararlarının tanınması veya tenfizi davaları bakımından da uygulama alanı bulacağını tespit ederek incelemesine başlayan AİHM, öncelikle “ABD mahkeme kararının tanın- masının reddedilmesinin başvurucunun hakkaniyete uygun yargılanma hakkına müdahale teşkil ettiğini (La Cour reconnaît que le refus d’accorder l’exequatur des jugements du tribunal américain a représenté une ingérence dans le droit au procès équitable du requérant..)” kabul etmiştir. Ardından, başvurucunun usuli davranışlarından yola çıkarak, Fransız mahkemelerince verilen boşanma talebi- nin reddine ilişkin karara karşı temyize gitmek yerine davalı Fransız vatandaşı- na karşı ABD mahkemelerinde dava açmayı tercih eden, yetkiye ve kesin hükme ilişkin Fransız usul kurallarını dolanmayı amaçlayan davacının tanıma talebini reddeden Fransız mahkemelerinin bu nedenlerle eleştirilemeyeceğini belirtmiştir. AİHM, hiç kimsenin kendi eylemleri/hareketsizliği nedeniyle ortaya çıkmasında katkısının/yardımının olduğu bir durumdan yakınamayacağını belirterek AİHS m.6(1)’in ihlal edilmediğine hükmetmiştir. Bkz. McDonald v. Fransa, En Droit, B. AİHM’nin benzer bir yaklaşımı, yabancı evlat edinme kararının kamu düzenine aykırılık teşkil ettiği gerekçesiyle reddedilmesinin şikâyete konu yapıldığı başka bir kararda da sergilediğini söylemek mümkündür. Bkz. Negrepontis-Giannisis v. Yunanistan, no.56759/08, 3 Mayıs 2011, para.85 vd.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1