Türkiye Barolar Birliği Dergisi 143.Sayı
365 TBB Dergisi 2019 (143) İlyas ARSLAN taşınmaz tereke üzerinde miras hakkına sahip olabilmeleri 82 için mü- tekabiliyet şartının gerekli olduğuna kanaat getiren Türk mahkeme- leri, hepsi Yunan vatandaşı olan kanuni mirasçılar bakımından Yu- nanistan ile Türkiye arasında bu şartın gerçekleşmediği gerekçesiyle mirasçılık belgelerinin ve tapu kütüğüne yapılmış tescilin iptaline ka- rar vermiştir. AİHM ise, diğer hususların yanı sıra, Türk mahkemelerinin Türk vatandaşlarının Yunanistan’da miras yoluyla taşınmaz edinmesi bakı- mından yasal bir engel olmadığına dair Adalet Bakanlığının raporlarını cıların Türkiye’de Taşınmaz İktisabı, 2. Bası, Beta, İstanbul, 2012, s.55 vd.; Ömür Karaağaç, Türk Hukukunda Yabancı Yatırımcı Olarak Şirketlerin Taşınmaz Mal Edinmeleri, Lykeion, Ankara, 2017, s.100 vd. 82 Yabancıların Türkiye’de taşınmaz edinmeleri konusunda temel yasal düzenleme olan Tapu Kanunu m.35’te 19.7.2003 tarihinde gerçekleştirilen değişiklikten evvel, yabancı gerçek kişilerin gerek sağlararası gerekse miras yoluyla Türkiye’de taşın- maz edinmesi “kanuni sınırlamalara uygun olmak” ve “mütekabiliyet” şartlarının karşılanmasına bağlıydı. Dolayısıyla, bu tarihe kadar gerçekleşen ölüm olayları sonucunda yabancı bir gerçek kişinin murisin terekesinde bulunan Türkiye’deki taşınmazı kanuni mirasçı sıfatına istinaden iktisap edebilmesi, yani tapuya tes- cil ettirebilmesi için yukarıdaki iki şartın karşılanması gerekmekteydi. Ancak, söz konusu dönemde, Tapu Kanunu m.35 hükmüyle yabancıların Türkiye’deki taşınmazları miras yoluyla iktisap edebilmelerini değil, taşınmazlar üzerindeki miras haklarının yukarıdaki şartlarla sınırlandırıldığı doktrinde yaygın olarak kabul edilmiş, bu görüş Türk mahkeme tatbikatına yansımıştı. Dolayısıyla, Türk mahkemelerince Türk miras hukukuna ilişkin temel düzenleme olan MK hüküm- leri uyarınca kanuni mirasçı olarak gözüken yabancı gerçek kişilerin, murisin Türkiye’de bulunan taşınmazları üzerinde kanuni mirasçı olabilmeleri/mirasçı- lık ehliyetine sahip olabilmeleri, mütekabiliyet şartına bağlanmıştı. Tapu Kanunu m.35’te yer alan koşulların taşınmazın miras yoluyla iktisabına değil de, miras hakkına yönelik sınırlama olarak mütalaa edilmesinin kaçınılmaz sonucu olarak, Türk mahkemelerince mütekabiliyet ve diğer koşulların belirlenmesinde murisin ölüm tarihi esas alınmıştır. Dolayısıyla, 19.7.2003 tarihinden önce gerçekleşen bir ölüm olayında, murisin Türkiye’de bulunan taşınmaz terekesi üzerinde yabancı gerçek kişilerin miras hakkına sahip olabilmesi için vatandaşı olduğu devlet ile Türkiye arasında –murisin ölüm tarihi itibariyle- mütekabiliyetin varlığı aranmış- tır. Ayrıntılı bilgi için bkz. Aydoğmuş, s.269 vd.; Emre Esen, “Türkiye’de Bulu- nan Taşınmazlar Üzerinde Yabancı Gerçek Kişilerin Kanunî Miras Hakları Ko- nusunda Güncel Gelişmeler”, Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi , Prof. Dr. M. İlhan Ulusan’a Armağan, C.15, S.2, 2016, s.676-681. Burada, meselenin AİHM önüne kadar gitmesine neden olan temel problem Tapu Kanunu m.35’te yer alan sınırlamaların Türk mahkemelerince yabancı gerçek kişilerin Türkiye’de bulunan bir taşınmazı kanuni mirasçı sıfatıyla iktisap edebilmelerini engelleyen bir şart olarak değil, söz konusu taşınmaz üzerine kanuni miras hakkını engelleyen/mi- rasçılık ehliyetine ilişkin bir şart olarak kabul edilmiş olmasıdır. Ayrıntılı bilgi için bkz. Aydoğmuş, s.443 vd.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1