Türkiye Barolar Birliği Dergisi 143.Sayı

376 Yabancı Mahkeme Kararlarının Tenfizinin Mütekabiliyet Şartına Bağlanması ile ... varmış olduğu sonuçtan hareketle P-1 m.1’in veya AİHS m.8’in de ih- lal edilmediği sonucuna varabilir. Şüphesiz, bu ihtimalde de, P-1 m.1’e veya AİHS m.8’e yönelik bu tür bir müdahalenin AİHM tarafından nasıl meşru amaca sahip ve ölçülü olarak nitelendirileceği belirsizlik arz etmektedir. Ancak, AİHM’nin AİHS m.6(1)’in ihlal edilmediğine veya ihlal edildiğine kanaat getirmesi halinde, böyle bir karar dolaylı olarak -sırasıyla- diğer temel hakların ihlal edilmemiş veya edilmiş ol- duğu anlamına gelecektir. Zira bu durum, tenfiz davalarının mahiyeti gereği, özel hukuka ilişkin bir uyuşmazlığın karara bağlanması de- ğil, doğrudan özel hukuka ilişkin bir haktan tanıma-tenfiz devletinde de yararlanılması/korunması amacıyla açılmasının doğal bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Ayrıca, bu zamana kadar vermiş olduğu kararlarda AİHM, tanıma-tenfiz talebinin herhangi bir tanıma-tenfiz şartının veya bu tür davalara ilişkin bir usuli kuralın tatbiki suretiy- le reddedilmesinin AİHS m.6(1)’i veya bir temel hakkı ihlal ettiğine/ etmediğine hükmederken, aynı gerekçeyle ilgili temel hakkın (AİHS m.8 ve/veya P-1 m.1’in) veya AİHS m.6(1)’in ihlal edildiğine/edilme- diğine de hükmetmektedir. 102 Başka bir deyişle, AİHM bir taraftan bir tenfiz şartının varlığı/yokluğu nedeniyle verilen bir kararı AİHS’de yer alan bir hakka aykırı olarak nitelendirmekte iken, diğer taraftan böyle bir kararın kendisine müdahale edilen başka bir Sözleşmesel hakka aykırı olarak nitelendirmemektedir. Daha doğrusu, AİHM’nin aynı gerekçeyle AİHS’de yer alan bir hakkın ihlaline hükmederken, diğerinin ihlal edilmediğine hükmettiği bir kararına rastlamadığımızı belirtmeliyiz. SONUÇ VE DEĞERLENDİRME Yabancı mahkeme kararlarının tenfizi kurumunun amacı göz önü- ne alındığında, genel olarak mütekabiliyet şartı, yabancı kararla tevsik edilen özel hukuka ilişkin bir haktan tenfiz devletinde de yararlanmak isteyen tarafın bu konudaki menfaatini dikkate almamakta, davalıya yargılamanın sonucunu etkileyen esaslı bir avantaj sağlamaktadır. Di- ğer taraftan, mütekabiliyetin bir tenfiz engeli olarak aranmasının ten- fize konu kararın verildiği devlete herhangi bir faydası olmadığı gibi, 102 Bkz. Hussin v. Belçika, no.70807/01, 6 Mayıs 2005; Vrbica v. Hırvatistan, no.32540/05, 1 Nisan 2010; Öztürk v. Türkiye, no.39523/03, 13 Ekim 2009; Negre- pontis-Giannisis v. Yunanistan, no.56759/08, 3 Mayıs 2011.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1