Türkiye Barolar Birliği Dergisi 143.Sayı

392 CEDAW’ın “Yaşlı Kadınların Kendilerinin ve İnsan Haklarının Korunmasına İlişkin ... yük olmasına verilecek tepkinin kadın aleyhine çok farklı olduğu gö- rünmektedir. 16 Burada erkeğin daha az mağdur olmasının daha önem- siz olduğu anlamı çıkarılmamalıdır. Fakat kadın yaşlıların ayrımcılık konusunda daha kırılgan olmaları ve bundan dolayı yaşlılığı farklı şekilde tecrübe etmeleri bu konuyu ayrıca incelemeyi gerektirmekte- dir. CEDAW da bunun farkında olarak söz konusu tavsiyeyi çıkarmış ve kadınların yaşlılığı farklı şekilde deneyimlediklerine yer vermiştir. Yaşlı kadınların uğradığı ayrımcılıkların çok boyutlu şekilde yaş ve cinsiyetin her ikisini de içerebilecek biçimde ortaya çıkabildiği belir- tilmiştir. 17 Diğer taraftan kadın yaşlılığını geniş anlamda kırılganlık kapsamında ele almanın da mümkün olduğu iddia edilebilir. Çünkü yaşlanmak her insanda olan ve kaçınılmaz bir süreç olarak karşımıza çıkmakta ve bu durum farklılıklara rağmen kadınlar için de geçerlidir. O halde kadın yaşlılığına ilişkin onları koruyucu insan hakları ihlalle- rini engelleyici kurallar konulurken bu iki yaklaşımdan hangisi tercih edilmeli ki bu durum yaşlı kadınların daha lehine olsun sorusu cevap- landırılmalıdır. Bu soruyu cevaplandırmak da ancak her iki görüşün karşılıklı argümanları ve kadın yaşlılığının özellikleri çerçevesinde ya- pılacak bir değerlendirmeyle mümkündür. 1.3. Kadın Yaşlılığının Geniş Anlamda mı Dar Anlamda mı Ele Alınması Gerektiği Sorunu Kırılganlığın bir taraftan liberal özne anlayışına ve tam özerk birey tasarımına karşı çıkarak geniş anlamda tanımlandığı, diğer taraftan her kırılgan grubun kendi ihtiyaçları olduğu göz önünde bulundurularak dar tanımlanması gerektiği ileri sürülebilmektedir. Bu iki görüşten hangisinin yaşlı kadınların insan haklarını koruma bakımından daha faydalı olacağı her iki görüşün karşılıklı argümanları bakımından de- ğerlendirilmelidir. Kırılganlığı geniş ele almayla ilgili temel eleştirilerden birisi her- kesin kırılgan olduğu düşüncesinin spesifik kırılganlıkların görül- mesini engellediği şeklindedir. Çünkü bu tanımdan hareket etmenin 16 Jonathan Herring, Older People in Law and Society, Oxford University Press, 2009, s. 21-22. 17 CEDAW General Recommendation No. 27 On Older Women and Protection of Their Human Rights, 2010, par. 11 ve 13.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1