Türkiye Barolar Birliği Dergisi 143.Sayı
401 TBB Dergisi 2019 (143) Muhammet KOÇAKGÖL ler yapılabilmektedir. Kırılgan gruplarla ilgili çıkarılan birçok düzen- leme ve CEDAW’ın yaşlı kadınların kırılganlıklarına dönük çıkardığı tavsiyenin bunun bir örneğini oluşturduğu söylenebilir. Bu durumda bağlamdan uzaklaşmak adaletsizlikleri oluşturan koşulları görmeme riskini taşımaktadır. İkinci olarak, kadın yaşlılığıyla ilgili olarak bağlamdan ziyade kırılganlık derecesinden hareket edilmesi ve bağlamın ikinci planda tutulmasının eleştirilmesi haklı gözükmektedir. Çünkü bağlamdan kopulduğunda adaletsizliği oluşturan koşulların yaşlılar bakımından nasıl görünmez olabileceği kendini ihmal üzerinden belirtilebilir. Ör- neğin feminist teorisyenler açısından şiddet cinsler arası eşit olmayan güç dengesinin, kültürel ve geleneksel olarak da beslenen eşitsiz sos- yal yapının bir yansıması olarak değerlendirilmektedir. 42 Bu önerme kendini ihmal için de doğru olmakla birlikte kendini ihmalin koşulla- rı diğer istismar türlerindeki koşullara göre farklılık göstermektedir. Daha açık ifade etmek gerekirse diğer istismar türlerinde davranış başkasından yaşlı kişiye yönelirken; kendini ihmalde, davranış yaşlı kişinin kendisinden gelmektedir. Bağlamdan ve dolayısıyla kırılganlı- ğın dar tanımlamasından hareket etmek bu nedenle de önemli gözük- mektedir. Üçüncü olarak, liberal özne ve ilişkisel özerkliğin buna karşı dur- masından bahsedilmelidir. Liberal özne yaklaşımında kişinin kendi kendine yeten ve tam özerk olduğu varsayılmaktadır. 43 Feminist ya- zında ise bunun gerçeklikle bağdaşmadığı, sadece bir “mit” ten ibaret olduğu söylenmektedir. Bu nedenle de tam özerkliğin karşısına ilişki- sel özerklik konumlandırılmaktadır. Bu özerklik anlayışına göre kendi tercihini sahiplenen, sabit bir özne varsayımı eleştirilmektedir, çünkü öznenin değişken ve parçalı bir yapıda olduğu söylenmektedir. 44 Aynı zamanda kişinin ancak diğer insanlarla ilişkileri bağlamında bir özerk- liğinden söz edilebilecektir. Bu kapsamda tam özerk bireyden değil, sadece kişiye sunulan seçenek ve tercihlere bağlı bir özerklikten bah- sedilebilir. Bu nedenle ne kadar özerk olunacağı da sosyal koşullara 42 Crichton/Bond/Harvey/Ristock, 1999, s. 118-119. 43 Mackenzie, 2014, s. 34. 44 Nadire Özdemir, İlişkisel Özerklik Bağlamında Evli Birey, Turhan Kitabevi Yay., 2016, s.139.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1