Türkiye Barolar Birliği Dergisi 143.Sayı

408 Federal Almanya Örneğinde AB Adalet Divanı Kararlarının Kesin Hüküm Karakterine ... I - Giriş: AB üyesi devletlerin ulusal hukukları birçok konuda AB hukuku tarafından etkilenmektedir. Ulusal ve AB hukuk düzeninin yan yana bulunması her iki seviyede somut konu bağlamında hukuk yollarının ne şekilde düzenlendiği, diğer bir ifade ile AB Adalet Divanı ve ulusal mahkeme kararlarının birbirleriyle ilişkisinin ne şekilde düzenlendiği konusunun açıklığa kavuşturulmasını gerektirmektedir. Bu tartışma özellikle AB Adalet Divanı’nın ulusal mahkeme kararına uygun olma- yan bir karar alması durumunda gündeme gelmektedir. Söz konusu problemi günlük yaşamdaki örnekler somutlaştırmaktadır. İçkili olarak araba kullanması nedeniyle Federal Almanya’da davalının ehliyetine el konulmuş ve ehliyetini yeniden kullanabilmesi için bir süre öngörül- müş, davalının ehliyetini yeniden kullanabilmesi için tıbbi-psikolojik bir rapor getirmesi kabul edilmiştir. Öngörülen sürenin dolmasından sonra davalı ikametgâhını başka bir AB ülkesine taşımış ve tıbbi-psi- kolojik rapor gerekmeyen bu AB ülkesinde sürücü izni almıştır. Alman mercileri eksik görülen tıbbi-psikolojik rapor nedeniyle söz konusu sü- rücü iznini tanımaktan imtina etmiştir. Davalı sürücü izni olmaksızın araba kullanması nedeniyle Alman Ceza Kanunu’nun § 21, 2.fıkrasına göre tutuklanmıştır. AB Adalet Divanı daha sonra diğer bir dava çer- çevesinde verdiği kararda ehliyetlerle ilgili direktifte AB-ehliyetlerinin tanınmasına ek koşullar getirilmesinin açık olarak öngörülmemesi ne- deniyle Alman hukukunun AB hukukuna uygun olmadığını hükme bağlamıştır. Bu nedenle ehliyete el koyma sürecinin bitmesi ertesinde ikâmet edilen AB ülkesinde ehliyet verilmesi AB hukukuna göre ya- saldır. 1 Bu bağlamda ortaya çıkan sorun ulusal seviyede kesin hüküm olarak verilen karar ertesinde AB Adalet Divanı kararı ışığında yargıla- manın iadesi prozedürünün işletilmesinin mümkün olup olmadığıdır. Paralel sorunlar diğer hukuk alanlarında, örneğin özel hukuk alanın- da da ortaya çıkmaktadır (OLG Köln, OLGR Köln 2004, 271). Davacı hukuk mahkemesinde davalı aleyhine açmış olduğu davada davalıyı Almanya’da spor iddiaları yaptırtmaktan men eden bir karar aldırtmış- tır (§ 1 UWG i.V.m. §284 StGB). Davalının ikametgâh adresi Avustur- ya’dadır ve Almanya’da şans oyunları oynatmak için bir lisansa sahip değildir. Kararın verilmesinden sonra AB Adalet Divanı başka bir pro- 1 91/439 tarih ve sayılı AET direktifinin 8.md., 2.fık ve 4.fık için bknz.: ABl.EG, 1991 L237/1

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1