Türkiye Barolar Birliği Dergisi 143.Sayı
42 Anayasa Mahkemesi Kararlarına Göre Makul Sürede Yargılanma Hakkı - Sürenin Aşılması ... Mahkemenin genel mahkemelerde dava açılması yolunu göster- mesi, tazminatın tespitinin daha ayrıntılı bir inceleme gerektirmesi ko- şuluna bağlıdır. Bu da daha çok maddi tazminat taleplerinde gündeme gelir. Bu düzenlemelerde belirlenen koşullar gerçekleştiğinde Mahkeme başvurucunun talebi olmadan da resen tazminata hükmetmektedir. Çalışmamız kapsamında incelediğimiz AYM kararları açısından başvurucunun talebi olsun ya da olmasın mahkeme tazminata hük- medebilmekte yahut başvurucunun tazminat talebini hiç nazara al- mamaktadır. Başvurucunun karşı karşıya kaldığı ihlal sonucunda mahkemenin tazminata hükmetmesi bağımsız bir hak olmaktan çok, mahkemenin takdirindedir. Bunun yanında mahkeme olayın niteliği- ne göre, dilerse tazminata hükmetmekte ama bazen de sadece makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini tespitle yetinmektedir. Ancak AYM’in makul süreye ilişkin kararları incelendiğinde hük- medilen tazminat miktarlarının pek de tatmin edici olmadığı görül- mektedir. Öte yandan AYM tarafından tespit edilen tazminat miktarları açı- sından istikrarlı bir uygulamadan da söz etmek güçtür. Özellikle 8 yılı, makul sürede yargılanma hakkının ihlali olarak görürken her bir dava açısından farklı tazminat miktarlarına hükmetmesi dikkat çekicidir. AYM, tazminat miktarlarına hükmederken makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle genellikle her yıl için yaklaşık 900 TL ile 1.000 TL arasında manevi tazminat miktarı öngörmektedir. Böy- lece geçen her yıl dikkate alınarak tazminat miktarlarının değerlen- dirmesini yaptığını görmekteyiz. Ancak bunun yanında 50 yıl süren yargılama süreci, yapılan yargılamalardaki en uzun süreç olmasına rağmen, başvurucu için takdir edilen tazminat miktarları oldukça dü- şüktür. Bu nedenledir ki, AYM’in kararlarında bu açıdan bir uyum- suzluk olduğu söylenebilir. Bir diğer husus, AYM’in başvurucunun talebi olmasına rağmen maddi tazminata ilişkin talepleri reddetmesidir. Bunu, Yasanın yuka- rıda açıklanan hükümleriyle açıklamak mümkündür. Çünkü bu tür tazminat talepleri ayrıntılı bir incelemeyi gerektirmekte olup, bunla- rın genel mahkemelerde görülmesi yolunun kararda belirtilmesi ge-
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1