Türkiye Barolar Birliği Dergisi 143.Sayı
417 TBB Dergisi 2019 (143) A. Füsun ARSAVA III – AİHM ve Federal Alman Anayasa Mahkemesi ile mukayese edilebilirlik 1 – AİHM ile mukayese edilebilirlik Ceza usul Kanunu §359, Nr.6 ve Hukuk Usul Kanunu §580, Nr.8’de yer alan hükümleri muvacehesinde verilen kararlar bakımından karar AİHM tarafından tespit edilen bir ihlâle istinat ettiği nispette yargıla- manın iadesi mümkündür. Daha yeni tarihli olan Hukuk Usul Kanu- nu §580, Nr.1’da yer alan formülasyonunu Ceza Usul Kanunu’ndan alması nedeniyle her iki hükmün içeriği birbirleriyle aynıdır. 20 Bunun sonucu olarak her iki hükmün prensip olarak aynı şekilde yorumlan- ması gerekmektedir. Hâkim olan görüşe göre AİHM kararının aynı dava çerçevesinde verilmesi halinde Ceza Usul Kanunu’nun §359, Nr.6’sının uygulama bulması mümkündür. 21 Bu sonuç verilen kararların inter partes bağla- yıcılığını öngören AİHK’nun 46. maddesinden istihraç edilmektedir. Başka dava taraflarıyla ilgili olarak verilen kararlara istinaden yargıla- manın iadesini mümkün kılan bir kanun tasarısının bu nedenle kabul görmesi mümkün değildir. Başka dava tarafları için verilen kararlar yargılamanın iadesine dayanak oluşturamaz. Bu yaklaşıma esas olan düşünce yargılamanın iadesi talebini yapma hakkının aktif şekilde in- san hakları ihlâlinin tespiti için uğraş verenlere saklı tutulmasıdır. Bu çerçevede münferit kişilerin, kişi gruplarının münhasıran bireysel baş- vuru yoluyla AİHM’ne başvuru olanağına sahip olduğunun dikkate alınması gerekmektedir (AİHK, md.34). Böyle bireysel başvuru ancak sadece iç hukuk yollarının tüketilmesi ve nihai kararın verilmesinden itibaren 6 ay içinde yapılabilir. (AİHM, md.35, fık.1); bu çerçevede baş- ka dava tarafları için verilen kararlara istinaden yargılamanın iadesi talebi yapılmasının 6 aylık sürenin aşılması gibi bir sorunun ortaya çık- masına yol açacağının göz ardı edilmemesi gerekmektedir. Ceza Usul Kanunu §359,Nr.6 ve hukuk usul kanununun §580, Nr.6 şikâyetçinin kendi hakkını koruma adına başvuru yapmasını esas alması gibi AB Adalet Divanı nezdinde açılan davalarda da davacının kendi hakkı- 20 Johann Braun, “Restitutionsklage, wegen Verletzung der europäischen Menschen- rechtskonvention”, NJW, 2007,s.1620 vd. 21 Konstantin Bajohr, Die Aufhebung rechtsfehlerhafter Strafurteile imWege der Wi- ederaufnahme, 2008, s.94 vd.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1