Türkiye Barolar Birliği Dergisi 143.Sayı
57 TBB Dergisi 2019 (143) Semih Batur KAYA Görüldüğü gibi anayasacılık ve dolayısıyla anayasa yargısı ile de- mokrasinin uzlaşması sorunu ekseninde ileri sürülen görüşler kendi içerisinde güçlü argümanlara sahiptir. Ancak mantıksal tutarlılık bize demokrasi ile anayasa yargısının uzlaştığını göstermektedir. Çünkü Yüzbaşıoğlu’nun da belirttiği gibi siyasi demokrasi ile anayasa yar- gısının meşruiyeti açıklanamaz. Milli irade eşittir parlamento iradesi, çoğunluğun iradesi denilirse sorun çözülmez. Yasamadaki irade siyasi bir iradedir, çoğunluğun iradesidir; ancak yalnızca milli irade değil- dir. II. Dünya Savaşı sonrası anayasa anlayışı değişmiştir, demokra- si anlayışı değişmiştir. Bu nedenle artık çoğunlukçu demokrasi değil, çoğulcu, özgürlükçü kurumlar demokrasisi, konsensüs demokrasisi söz konusudur. İşte bu anlayış içerisinde milli irade anayasal sistem içerisindeki siyasi karar organlarının artı denetim organlarının birlikte iradesidir. Şu halde yasama iradesinin ihdas ettiği bir kanun, milli ira- de değildir, çoğunluğun iradesidir ve siyasi bir tercihtir. 10 Gerçekten de norm üretiminin sanıldığı gibi bir milli irade teşkil ettiği savı yerinde midir? Kanımızca milli irade denilen mistifikasyon her şeyden önce seçimler sonucunda tecelli etmektedir. Seçimlerde ise milletin değil halkın iradesi tecelli etmektedir. Halk ise, hâlihazırda yaşamakta olan bir “kısmı” ifade etmektedir. Dolayısıyla burada milli irade değil olsa olsa halk iradesi söz konusudur. Fakat daha yakından bir inceleme yapıldığında yasama organındaki çoğunluğun iradesini halk iradesi olarak betimlemek de doğru değildir. Birincisi seçimlere halkın yasal olarak hak kazanmış yetişkin bir bölümü katılmaktadır. İkincisi seçim sistemlerine bağlı olarak seçmen kitlesinin bir kısmı da yasamaya iradesini aktaramamaktadır. Bu nedenle yasama organında- ki çoğunluk, seçimlerden başarıyla çıkmış seçmen kitlesinin gerçek an- lamda iradesini temsil etmektedir. Şu halde burada karşı çıkılan konu seçim sonuçlarının kutsallaştırılarak ve milli irade gibi çeşitli mitoslar üretilerek diğer pek çok değer ve kurumun meşruiyetinin bununla ko- şullandırılmasıdır. Holmes yasama iradesinin güçsüzleştirilmesi sonucunu doğura- cak aktivist bir yargının demokrasinin inşasına uygun olmadığı gö- rüşündedir. Ona göre bir anayasa mahkemesinin yasama iradesinin 10 Necmi Yüzbaşıoğlu, “Sunulan Raporlar Kapsamında Türk Anayasa Mahkemesi’nin Sorunlarının Tartışılması Paneli”, Anayasa Yargısı Dergisi , C. 21, Ankara 2004, s. 160.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1