Türkiye Barolar Birliği Dergisi 143.Sayı

58 Anayasa Yargısında Alan Sorunu: Anayasa Yargısının Belirlenmiş Alanı tecellisi niteliğindeki kanunları sıkça iptal etmesi demokratik çoğunlu- ğun ve yasama organının meşruluğuna zarar verir. Hâlbuki çoğunluk yönetimine ve yasama iradesine saygı duyulmadan bir demokrasinin yerleşmesine imkân yoktur. Dolayısıyla anayasa oluşum sürecinde güçlü bir yargısal denetimin planlanması ve müdahaleci bir yargı- nın benimsenmesi demokratikleşme sürecini baltalar. Şu halde yeni demokrasilerin temel ihtiyacı anayasa yargısı değil güçlü bir yasama iradesidir. 11 Biz bu noktada Holmes’un çekincelerine katılmaktayız. Ancak burada ıskalanan bir şey vardır ki o da yargısal kültürün, yani denge ve denetim mekanizmalarının öneminin demokrasiler açısın- dan da ortaya konulmasıdır. Bize göre özellikle yeni demokrasilerde yargısal kültürün önemi büyüktür. Çünkü demokratikleşme sürecinin en önemli paradigması sınırlı iktidar düşüncesidir ki bunun da yolu denge ve denetimden geçer. Bu bakımdan aktivist bir yargı iradesi her koşulda tabiî ki istenir bir şey değildir. Ancak Erdoğan’ın da belirttiği gibi burada aktivist yar- gısal tutumun da iki türü arasında bir ayrım yapmak gerekir. “Gerçek müdahalecilik” olarak adlandırılan ilkinde, yargı denetimiyle görevli olan organ dar anlamda “anayasaya uygunluk” denetimi gerçekleş- tirmenin ötesine geçerek, doğrudan doğruya siyasi-ideolojik kararlar verir. Bu yargının, özellikle de anayasa yargısının, verdiği kararlarla doğrudan doğruya yöneten çoğunluğun siyasi tercihlerini işlevsiz kıl- masına ilişkindir. Bu durum anayasa yargıçlarının kendilerini politik birer aktör olarak görmelerinden ileri gelebilir. Şüphesiz bu tür bir ak- tivizmin yeni demokrasiler için değil yerleşik demokrasiler için de za- rarlı olduğu söylenebilir. Ancak demokrasiye geçmenin aynı zamanda siyasi kültürün de değişimini gerektirdiği yerlerde, liberal-demokratik siyasi değerleri öne çıkaran bir yargısal aktivizmin demokratikleşme- ye katkıda bulunabileceğini de göz ardı etmemek gerekir. 12 Dolayısıyla anayasal demokrasi formülü Çağlar’ın ifadesiyle “anayasa hukukçusunun çalışma tezgâhına yığılan problemlerin baş- ka bir zamanda başka bir mekânda üretilmiş kavramsal cihazı”dır. 13 11 Stephen Holmes, “Back to Drawing Board”, East European Constitutional Review , C. 2, S. 1, 1993, s. 21-25. 12 Mustafa Erdoğan, “Anayasa Mahkemeleri Önemli Midir?”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi , C. 54, S. 3, 2005, s. 18. 13 Bakır Çağlar, “Hukukla Kavranan Demokrasi ya da Anayasal Demokrasi”, Anaya- sa Yargısı Dergisi , C: 10, 1993, s. 234.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1