Türkiye Barolar Birliği Dergisi 143.Sayı

67 TBB Dergisi 2019 (143) Semih Batur KAYA yanın tesisi genel olarak askeri, bürokratik veya iktisadi seçkinci bir iktidar grubu tarafından gerçekleştirilmektedir. İşte Kimi anayasa mahkemeleri de kararlarında bu tür bir refleksle hareket etmektedir. 3. Hak Temelli Yargı İradesi Anayasacılığı siyasal iktidarın sınırlandırılması, anayasal devleti de sınırlı devlet olarak gören ortodoks/klasik yaklaşım kimi çevrelerce eleştirilmektedir. Ortodoks anayasacılığın “dar” kavramsallaştırılma- sı karşısında, iktidarı belirleyen formel ve informel organizasyonların açıklanmasını da içine ala daha “geniş” bir anayasacılık kavramından bahsedilmektedir. Buna göre ortodoks anayasacılık anlayışının varsay- dığı sınırlamanın gerçeklik değil, bir yanılsamadır. Bireylerin özgürlük ve özerkliğine yönelik müdahaleleri sınırlama iddiası bir mittir; çünkü devlet bugün her zaman olduğundan daha güçlüdür. Ancak Arslan’ın da belirttiği gibi uygulamada devletlerin daha baskıcı ve güçlü hale gelmesi “anayasacılığın normatif hedeflerini” hiçbir biçimde geçersiz kılmaz. 41 Kaldı ki, anayasacılığın temel motivasyonu siyasal iktidarın insan hak ve özgürlükleri doğrultusunda sınırlanması ve iktidarın bö- lünüp dağıtılmasıdır. İnsan hakları gerek ulusal ölçekte gerek ulus üstü ölçekte formüle edildiği şekliyle siyasal liberalizmin ürünü olarak belirmektedir. Bir diğer deyimle, modern insan hakları düşüncesi, liberalizmin birey- devlet ilişkisinde bireyi önceleyen ve devleti bireyin haklarını koru- maya yönelik “ehveni şer” olarak gören yaklaşıma dayanmaktadır. Bu anlayışa göre iktidarın varlık nedeni (raison d’etre) bireyin hak ve özgürlüklerini korumaktır. 42 aksine bu yöndeki eğilim çoğunluk karşısında korku ve tehdit altında olduğu- nu düşünen siyasal ve iktisadi elitlerin bilinçli bir stratejisidir. Burada elitlerin “çevre”nin çoğunluk olarak siyasal alanda önemli bir aktör haline gelmeleri kar- şısında kendi hakimiyetlerini koruma güdüsü vardır. Ran Hirschl, “The Political Origins Judicial Empowerment through Constitutionalization: Lessons from Four Constitutional Revolutions”, Law and Social Inquiry, C. 25, S. 1, 2000, s. 91. Ay- rıntı için bkz. Semih Batur Kaya, “Anayasa Mahkemesi’nin Laiklik ve Bölünmez Bütünlük İlkeleri ve Hegemonik Koruma Tezi Ekseninde Siyasi Partilere Yaklaşı- mı ve Çağdaş Çoğulcu Demokrasilerde Siyasi Partilerin Önemi”, Türkiye Barolar Birliği Dergisi , C. 122, 2016. 41 Zühtü Arslan, “Anayasal Devletin Normatif Temelleri: Siyasal Tarafsızlık (I)”, Li- beral Düşünce Dergisi , C. 16, S. 2, 1999, s. 6-7. 42 Zühtü Arslan, “Postmodern Söylem ve İnsan Hakları”, Ankara Üniversitesi Siyasal

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1