Türkiye Barolar Birliği Dergisi 143.Sayı

75 TBB Dergisi 2019 (143) Semih Batur KAYA kelerdir. Bu ilkelerin keşfi nasıl ki yargılama süreci için geçerlidir aynı şekilde yasama iradesi için de politik karar oluşum sürecinde geçerli olmalıdır. Bu şekilde haklar alanı evrensel ilkeler çerçevesinde koru- nabilir. Haklar alanı özerktir ve yasama iradesi haklar alanına müda- hale edemez. Haklar alanının sınırını ise adalet, eşitlik ve özgürlük idesinin yeryüzündeki gerçekleşimi olan anayasacılık ve buna bağlı kuvvetler ayrılığı, hukuk devleti ve çoğulcu demokrasi gibi değerler dizisi oluşturmaktadır. Anayasacılık ve bunun çalışma esası olarak anayasa yargısının temel hedefi hak ve özgürlüklerin tanınması, güvenceye bağlanma- sı, gerçekleştirilmesi ve geliştirilmesidir. Anayasacılık ve buna bağ- lı değerler dizisi olarak kuvvetler ayrılığı, hukuk devleti ve çoğulcu demokrasinin esası haklar alanını bir yandan olabilecek muhtemel saldırılardan korumak diğer yandan geliştirmek ve genişletmektir. Dolayısıyla anayasa yargısında yargısal aktivizm da bu bağlamda de- ğerlendirilmeye tabi tutulmalıdır. Şu halde hesap şudur: Bir norm eğer anayasacılığın ahlaki temelini, yani bireyin hak ve özgürlüklerini or- tadan kaldırıyorsa, bireyin özerk yaşam alanını ortadan kaldırıyorsa o norm hukuken yok sayılmalıdır. Dolayısıyla bir norm eğer kuvvetler ayrılığını, hukuk devletini, çoğulcu demokrasiyi ortadan kaldırıyorsa söz konusu o norm huku- ken yok sayılmalıdır. Çünkü bu halde söz konusu norm anayasacılığın ve dolayısıyla anayasacılığın çalışma esasının ahlaki temelini ortadan kaldırıyor demektir. Ancak eğer bir norm anayasacılık ve buna bağ- lı değerler dizisinin ve anayasanın çalışma esasının yalnızca alanını daraltıyorsa, yani bunu tamamen ortadan kaldırmıyor veya çok ağır bir biçimde kısıtlamıyorsa bu halde anayasaya aykırı olduğuna hük- medilerek iptal kararı verilmelidir. Çünkü bu durumda anayasacılığın ahlaki temeli ortadan kaldırılmamakta ya da çok ağır bir şekilde ihlal edilmemekte yalnızca söz konusu ahlaki temelin, yani hak ve özgür- lüklerin etkinliği azaltmaktadır. Bu karmaşık tartışmayı özetlemek ve sonuçlandırmak gerekir. Be- lirtmek gerekir ki anayasal düzenimiz belirli bir ahlaki teoriye dayan- maktadır, yani insanlar devlete karşı haklara sahiptir. Bill of Rights ve tabiî ki anayasaların zor hükümleri, doğru uygulanma ve eşit koruma hükümleri gibi, belli anlayışlar koymaktan ziyade ahlaki kavramlara

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1