Türkiye Barolar Birliği Dergisi 143.Sayı
10 Anayasa Mahkemesi Kararlarına Göre Makul Sürede Yargılanma Hakkı - Sürenin Aşılması ... GİRİŞ Hukuk sistemleri ülkeden ülkeye değişkenlik gösterir; ancak herke- sin sahip olduğu bazı temel haklar vardır. Demokratik ve çağdaş toplum yapısı üzerine temellendirilmiş her devlet, kişiye sıkı sıkıya bağlı olan bu hakları korumak ve söz konusu hakların en iyi şekilde gözetilmesini sağlamakla mükelleftir. Temel haklar, genel anlamda her devletin ana- yasasında düzenlemeye tabi tutulmuştur. Bu düzenlemelerin yanı sıra, uluslararası platformda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde (AİHS) de bir takım temel haklar ‘‘insan hakları’’ adı altında güvence altına alınmıştır. Görüldüğü üzere temel haklar, devletlerin iç hukukunda ve uluslararası ortamda taraf olunan sözleşmelerle koruma altına alınan ve kişilere üstün nitelikli bir koruma sağlayan normlardır. Adil yargılanma hakkı, birçok alt unsurdan oluşan bir temel hak- tır. İlgili hakkın kapsamına, makul sürede yargılanma hakkı, etkili başvuru hakkı, bağımsız bir mahkeme tarafından yargılanma hakkı ve mahkemenin verdiği kararı gerekçeli olarak öğrenme hakkı gibi haklar girmektedir. Bu unsurlardan olan makul sürede yargılanma hakkı, yargı yoluna başvuran herkesin mümkün olan en kısa sürede yargılanması anlamına gelmektedir. Ancak bazı durumlarda yargıla- ma gereğinden fazla sürüncemede kalarak kişinin hakkının teminini geciktirmektedir. İşte bu gibi durumlarda olağan kanun yollarında, lehe sonuç alınamaması halinde anayasa şikâyeti yoluna başvurmak suretiyle uğranılan zararın tazmini talep edilmektedir. Belirtmekte ya- rar vardır ki, her somut olay kendi içinde değerlendirmeye tabi tutulur ve her gecikme hak ihlali olarak nitelendirilmez. Şüphesiz tüm temel hakları gözetmek devletin görev alanına girmekte ve devletin pozitif yükümlülüğünü oluşturmaktadır. Uygulamada bu sistemin her zaman kusursuz bir şekilde işlediği ve hiçbir temel hakkın ihlal edilmediği söylenemez. Bu nedenledir ki, hakkının ihlal edildiğini iddia eden kişilere Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuru (anayasa şikâyeti) hakkı tanınmıştır. Birey- sel başvuru hakkının tanınması ile amaçlanan, kişilerin ihlal edilen temel hakkının temini doğrultusunda bir koruma mekanizması sağ- lanmasıdır. 2010 yılında Anayasa’ya eklenen ve kişilerin AYM’e birey- sel başvuruda bulunma hakkını hükme bağlayan düzenlemeye göre, başvuruda bulunabilmek için bazı ön şartlar aranmaktadır. Bu şartlar, olağan kanun yollarının tüketilmiş olması, belirlenen süreye riayet
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1