Türkiye Barolar Birliği Dergisi 144.Sayı

107 TBB Dergisi 2019 (144) Batuhan AKTAŞ / Serkan SEYHAN nacağı öngörülmüş, idarenin sorumluluğu anayasal düzlemde hüküm altına alınmıştır. İdarenin sorumluluğu Anayasa’da açıkça hüküm altına alınmış olmasına rağmen, söz konusu denetimin nasıl yapılacağı veya ayrı bir yargı düzenine tabi olup olmayacağına ilişkin açık bir hüküm bulun- mamaktadır. 3 Bu hususta idarenin denetimine ilişkin mukayeseli hu- kukta genel olarak “ yargı ayrılığı ” ve “ yargı birliği ” şeklinde iki temel sistem benimsenmiştir. 4 Türk hukukunda kabul gören ve Kıta Avrupası’nın da genelinde uygulanan yargı ayrılığı sistemine göre; idari nitelikteki işlem, eylem ve sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıklar adli makamların de- netimi dışında bırakılmakta ve idarenin yargısal denetimi bu alanda uzmanlaşmış farklı bir yargı düzeni tarafından yapılarak sorumlulu- ğu belirlenmeye çalışılmaktadır. Adli yargıdan farklı olarak, idarenin faaliyetlerinden meydana gelen uyuşmazlıkların görüm ve çözümün- de görevli ve kendine ait kurallara sahip olan bu yargı düzenine idari yargı denilmektedir. 5 İdari yargı, öğretide de belirtildiği üzere her ne kadar birtakım sosyal ve siyasal hareketlerin sonucu olarak ortaya çık- sa da, 6 günümüzde önemini yalnızca bu tarihsel olaylara borçlu olma- 3 Oğuz Sancakdar, İdari Yargılama Hukuku, Göktuğ Ofset Matbaacılık, Ankara, 2018, s. 47 vd. 4 İdari yargı sistemleri hakkında bkz. A. Şeref Gözübüyük/Turgut Tan, İdare Hu- kuku Cilt 2 İdari Yargılama Hukuku, 3. Baskı, Turhan Kitabevi, Ankara, 2008, s. 27 vd.; Franc Moderne, “İdari Yargının Yeni Emir Verme (Injonction) Yetkisi Üzerine”, (Çeviren: Ramazan Çağlayan), Erzincan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Der- gisi, C. VIII S. 1-2, 2004, s. 663. Ayrıca bkz. Vahap Darendeli, Yargıtay, Danıştay, Uyuşmazlık Mahkemesi İçtihatları Işığında Adli Yargı Yerlerinde Görülen İdari Uyuşmazlıklar ve Davalar, Yetkin Yayınları, Ankara, 2004, 53 vd. Bu iki sistemin birbirinden esinlendikleri noktalar olduğu ve sistemler arasındaki ayrılıkların idarenin gelişen ve değişen yapısı karşısında silikleştiği de ileri sürülmüştür. A. Şeref Gözübüyük, Yönetsel Yargı, 34. Bası, Turhan Kitabevi, Ankara, 2015, s. 3. 5 Gözübüyük, s. 4. Akgüner/Berk, s. 21 vd. 6 İdari yargının doğuşu Fransa’da gerçekleşmiştir. Bu bakımdan Fransız devrimi- nin mimarları, kuvvetler ayrılığı ilkesini gerçekleştirmek için adli yargı yerlerinin idari davalara bakmalarını istememişler, hatta yargıçların idarenin işlerine karış- masını suç saymışlardır. Devrimi gerçekleştirenlerin adli yargıya güvenmemeleri, idarenin işlemlerine karşı başvurulacak yeni bir mekanizmanın ortaya çıkmasını (idareci-yargıç veya bakan-yargıç – ministre juge-) zorunlu kılmış, böylece idari yargının temelleri atılmıştır. Bkz. Georges Dupuis/Marie-José Guedon/Patrice Chretien, Droit Administratif, 10. Bası, Dalloz, Paris, 2007, s. 39; Yves Gaudemet, Droit Administratif, 19. Bası, éd. Lextenso, 2010, s. 41. Turgut Tan, İdare Hukuku, 2. Bası, Turhan Kitabevi, Ankara, 2013, s. 613 – 614. Fransa’da idari yargı kolunun

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1