Türkiye Barolar Birliği Dergisi 144.Sayı

170 Uyuşmazlık Mahkemesi Kararları Işığında İdari Yargının Görev Alanının Belirlenmesine ... olması veya Mahkeme’nin usul ekonomisi kaygısıyla bazı ölçütleri uygulamaktan kaçınmasıdır. Keza Mahkeme yukarıda da ele alındığı üzere benzer nitelikteki uyuşmazlıklara ilişkin olarak farklı sonuçlara da ulaşabilmektedir. Tüm bunlar idari yargının görev alanına ilişkin Mahkeme’nin verdiği kararların belirli ölçütler altında tasnif edilme- sini ve benzer davalar açısından müstakar içtihat oluşturmasını kimi zaman güç hale getirmektedir. Ayrıca öğretide anlamının belirsiz olduğu, idarenin gelişen ve de- ğişen yapısına uyum sağlayamadığı gerekçeleriyle eleştirilen kamu hizmeti ve kamu gücü ölçütlerinin uyuşmazlığın hangi yargı düzenin- de görüleceği noktasında Uyuşmazlık Mahkemesi tarafından hâlen kullanılması da beraberinde birtakım problemleri getirmekte, idari yargının görev alanını belirleme noktasında ölçütlerin sebep olduğu eksikliği kanun koyucu tamamlamaya çalışmaktadır. Bu hususta ida- ri yargının görev alanına ilişkin yasama organının yaptığı müdahale- ler, her ne kadar uygulamada görev konusuna ilişkin içtihat birliğini oluşturma amacıyla dahi yapılsa, kanun maddelerinin netlikten uzak ve yoruma muhtaç yapıları hem mahkemelerin hem de Uyuşmazlık Mahkemesi’nin iş yükünün artmasına neden olmaktadır. Söz gelimi, kanun koyucunun 2918 sayılı Kanun’un 110. maddesinde gerçekleş- tirdiği değişiklik sonucu karayollarında meydana gelen kazalardan ve söz konusu kanundan doğan sorumluluk davalarının adli yargıda gö- rüleceği düzenlemesi, ilk derece mahkemeleri arasında olumsuz veya olumlu görev uyuşmazlığı çıkmasına engel olamamaktadır. Kaldı ki, yasama tasarrufu ile bazı sorunlu alanların adli yargının görevi kap- samına sokulması da, beraberinde bu alanda uzmanlaşmış ve kendine özgü usulleri olan idari yargı güvencesinin bireylerden esirgenmesi, daha da vahim olarak idarenin uzman denetimi dışına çıkarılması an- lamına gelebilecektir. İdari yargının görev alanının yasama tasarruf- ları ile gittikçe daralması, - Uyuşmazlık Mahkemesi’nin de kimi konularda ilgili mevzuat hükümlerini eleştiriye açık biçimde geniş yorumlaması - idari denetimin zayıflaması sonucuna yol açabilmektedir. Bu bağlamda Uyuşmazlık Mahkemesi’nin bir yandan idari yargı- nın görev alanının belirlenmesine ilişkin olarak yeni birtakım ölçütler belirlemesi, diğer yandan ise var olan ancak belirsiz ve yetersiz olduğu ifade edilen ölçütleri yeniden yorumlayıp geliştirmesi belirtilen sorun- ların ortadan kalkması açısından gerekli ve faydalı olacaktır.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1