Türkiye Barolar Birliği Dergisi 144.Sayı
189 TBB Dergisi 2019 (144) Orhan EROĞLU bilgi verilmesini talep eden alacaklıya tebligat usulüyle bilgi verilme- diği takdirde dava açma süresi sıra cetveli ilân edildiği için ilândan itibaren işlemeye başlar. Aynı görüşü savunan yazarlar, alacaklının ta- lebine rağmen kendisine bildirim yapılmadığı için dava açamamış ve bundan dolayı bir zarara uğramış olan alacaklıların, ilgililer aleyhinde veya Adalet Bakanlığı’na karşı tazminat davası da açabileceği görü- şündedir. 55 Ancak, alacakları kısmen veya tamamen reddedilen ala- caklılara doğrudan haber verilir (İİK m. 234/2). Söz konusu maddenin niteliği incelendiğinde ise emredici mahiyette olduğu görülecektir. Bu durumda alacaklı alacağını bildirirken sonuç hakkında kendisine bilgi verilmesi için masraf vermese de iflâs idaresinin ya da basit tasfiyede iflâs müdürünün bu alacaklılara sonuç hakkında bildirim yapması zo- runludur. Bildirimin yapılmaması hâlinde ise her ne kadar sıra cetveli ilân da edilse, hak düşürücü sürenin alacaklının sıra cetvelinden ha- berdar olduğu tarihten itibaren işlemeye başlayacağı kanaatindeyiz. Kanun’da belirtilen 15 günlük süre, niteliği itibariyle hak düşü- rücü mahiyette bir süredir. 56 Süre içerisinde dava açılmaması hâlinde alacaklı kayıt kabul davası açma hakkını kaybeder ve sıra cetveli bu alacaklı açısından kesinleşir. Alacağını iflâs idaresine ya da basit tasfi- yede iflâs müdürüne hiç bildirmemiş olan alacaklı ise alacağı için aça- cağı davayı en geç sıra cetvelinin gazetede yayımlanmasını müteakip 15 gün içerisinde açabilir. Alacaklı, sıra cetvelinin gazetede yayımlan- masını müteakip 15 günlük sürenin geçmesiyle artık dava açamaz. Hak düşürücü süre içerisinde dava açmayan ya da açamayan alacaklı, davaya konu edeceği alacağından feragat etmiş kabul edilmez. Ancak, bu alacaklı iflâs süreci içerisinde hakkını bir daha ileri süremez. İflâsın tasfiyesi neticesinde de kendisine alacağına istinaden bir bedel ayrıl- maz. Alacaklı, alacağını iflâsın kaldırılmasından (İİK m. 182), müflisin iflâs içi konkordato talebinde bulunmasından (İİK m. 309) ya da iflâsın kapanmasından (İİK m. 254) sonra talep edebilir. Doktrinde yer alan bir görüşe göre alacaklının tebliğden veya ilân tarihinden önce dava açması hâlinde ise netice itibariyle sıra cetveli ilân edileceği için mah- kemece sıra cetvelinin ilân edilmesi bekletici mesele yapılmalıdır. 57 C:IV, s. 5126; Kuru, El Kitabı, s. 1332; Muşul, s. 1353; Dülgar/Süphandağ, s. 1110; Kuru, İstinaf, s. 628, 629; Yılmaz, Şerh, s. 1065. 55 Kuru, El Kitabı, s. 1332; Muşul, s. 1352. 56 Deynekli/Kısa, s. 711. 57 Postacıoğlu, Armağan, s. 593; Deynekli/Kısa, s. 712.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1