Türkiye Barolar Birliği Dergisi 144.Sayı
191 TBB Dergisi 2019 (144) Orhan EROĞLU İflâs idaresinin, masanın kanunî temsilcisi olması müflisin ya da alacaklıların temsilcisi olduğunu ifade etmez. İflâs idaresi müflis veya alacaklılar adına işlem yapamaz. İflâs idaresi iflâs masasının bir or- ganıdır. 63 İflâs masasının tüzel kişiliği bulunmamaktadır; ancak İİK m. 226/1’in lafzından âdeta iflâs masasının tüzel bir kişiliği varmış ve iflâs idaresi de onun temsilcisiymiş gibi bir sonuç çıkmaktadır. Söz konusu düzenleme ile iflâs idaresi, alacaklılardan ve müflisten soyut- lanmaktadır. Bütün alacaklılar bir araya gelse de iflâs masasını temsil edemez. İflâs masasını sadece iflâs idaresi temsile yetkilidir 64 . Bu kap- samda da davalara iflâs idaresi devam eder. Basit tasfiye usulünde ise masayı iflâs müdürü temsil eder. İflâsın açılmasıyla birlikte müflisin taraf ehliyeti iflâs alacaklılarına karşı ortadan kalkmaktadır. 65 Müflisin kayıt kabul davası açması ise hukukî yararın mevcut olmaması sebe- biyle mümkün değildir. 66 63 Bilge Umar, Türk İcra ve İflâs Hukukunun Tarihsel Gelişmesi ve Genel Teorisi, İstanbul 1972, s. 181; İlhan E. Postacıoğlu, İflâs Hukuku İlkeleri, Cilt 1: İflâs, Sul- hi Garan Matbaası, İstanbul 1978, s. 58; Ejder Yılmaz, İflâs İdaresi, Ankara Üni- versitesi Hukuk Fakültesi Yayınları, Sevinç Matbaası, Ankara 1976, s. 47; Nevhis Deren-Yıldırım, Türk, İsviçre ve Alman Medeni Usul Hukukunda Kesin Hükmün Sübjektif Sınırları, Alfa Basım Yayım Dağıtım, İstanbul 1996, s. 106-113; Mahmut Bilgen, Öğreti ve Uygulamada İflâs Davaları, Adalet Yayınevi, Ankara 2008, s. 603. 64 “Keza, masayı ilzam etmek ve temsil etmek yönünden haiz olduğu yetki de va- sinin temsil yetkisi ile büyük yakınlık arz etmektedir. Nitekim İsviçre İcra İflâs Kanunu’nun en tanınmış şarilu Jaeger iflâa idare memurlarının haiz olduğu yet- kilerin kanun tarafından, tıpkı medeni haklarını kullanmak ehliyetinden mah- rum hakiki bir şahsın mümessili hakkında olduğu gibi sınırlandığını belirtmekte (U.K. şerhi madde 240-5) ve bunların vasi gibi amme hukukundan neşet eden bir vekâleti yerine getirdiklerini ve bir amme idaresi vazifesini ifa ettiğini kaydet- mektedir (yine aynı yer)”. (Postacıoğlu, İflâs İdare Memurları, s. 214). 65 Y.9.HD., 03.03.2016, E. 2014/31581, K. 2016/4721; “Bunun yanında kanunun laf- zına göre davacıların müflise karşı davaya devam edeceği izlenimi hasıl olmakta ise de, masaya dâhil mal ve haklar bakımından müflisin yetkisiz kalması keyfiyeti, kendisinin, müstacel de olsa bu davalara taraf olmaya devam etmesine manidir. Bu durum karşısında birinci alacaklılar toplantısı yapılmış ve iflâs dairesi teşekkül etmişse, müstacel davalar ikinci alacaklılar toplantısı beklenmeden iflâs idaresine karşı; birinci alacaklılar toplantısı henüz yapılmamış ve işin müstaceliyeti icabı İflâs İdaresinin seçimini dahi beklemeye durum müsait değilse, bu takdirde iflâs dairesi müflisin yerini alarak davaya iflâsın açılmasından önce davanın görüldü- ğü iş mahkemesinde devam olunur. Böylece işçinin alacağının tahsili amacıyla iş mahkemesinde açılan davadan sonra işverenin iflâsına karar verilmesi mah- kemenin görevini etkilemez ise de işveren müflisin yerine geçecek olanı etkiler. İflâs eden şirketin, bütün hak ve borçları yasa gereği olarak iflâs masasına intikal ettiğinden ve müflisin bu hak ve borçları üzerinde tasarruf ehliyeti kalkacağından husumetin iflâs masasına yönetilmesi gerekecektir”. (www.sinerjimevzuat.com. tr-Erişim tarihi: 06.11.2018). 66 İlhan E. Postacıoğlu, İcra Hukuku Esasları, 4. Bası, İstanbul Üniversitesi Yayınları, İstanbul 1982, (Postacıoğlu, Esaslar), s. 536; Talih Uyar, “Sıra Cetveli Düzenlene-
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1